29 Aralık 2008 Pazartesi

Yeni Yıl Kutlaması ve Blog'un Kapanışı










Eski bir tebrik kartı ama güncelliği hiç değişmedi. Tercümesi : ''Türkiye, Atatürk’ü Allah'a borçlusun, geriye kalan her şeyi de Atatürk'e... Belçikalı Bir Türkiye Dostu. "
( Paylaşımı için Sayın D.Dadın'a teşekkürlerimi sunarım .)



Merhaba tüm tanıdığım ve tanımadığım dostlarım .

Bir yılı daha geride bırakıyoruz , bu vesile ile hepinizin yeni yılını en içten ve samimi duygularımla kutluyoyorum .

2007 Yılında başladığım ve ilk hızımdan uzaklaşmış olsam da yılın önemli gündem maddelerini kişisel tarih sürecim için not aldığım Aylak Adam Blog'larımın üçüncüsünüde burada sona eriyor .
2009 Yılı Blog'unun linkini ve devamına bu sayfalardan da ulaşabileceksiniz .
2009 İçin ;

- Barışın güçlendiği
- Atatürk'ün gerçek anlamda benimsenip , anlaşıldığı
- Doğanın önemine ve dengesine saygının arttığı
- Amerikan Yerli ( Kızılderililerin ) haklarının saygı gördüğü
- Ekonomik krizlerin uzaklaştığı
- Dünyanın küresel olarak ısınmasına engel çalışmaların güçleneceği
- Savaşların sonuçlandığı veya olmadığı
- Adalet dengesinin arttığı
- Bilime bakış açısının güçlenediği
- Hurafeler ve masalların yaşama etkisinin azaldığı
- Kar , yağmur ve bereketin bol olduğu
- İnsanların bir birine daha hoşgörü ve anlayışla yaklaşacağı
- Yaşamın içinde daha saygılı ve anlayışlı olunacak
- Sporun fanatizm olgularından uzaklaştığı
- Rock Müziğin eski günlerine döndüğü
- Terörün can almadığı ve yokolduğu
- Trafik konusunda bilincin arttığı
- Spor yapabilen bir toplumun geliştiği
- Ac\DC'nin Türkiye'ye konser için geldiği
- Tüm günlerin bayram neşesinde geçtiği
- Bayramların eski neşesini bulan günler gibi olduğu
- İnsanların insan gibi yönticilerce yönetildiği
- Ve daha aklıma gelen birçok ince noktanın pozitif yöne kaydığı dileklerimin ve dileklerinizin gerçekleşeceği

BİR YIL OLMASINI DİLİYORUM .

HERKESE İYİ SENELER


AYLAK ADAM
G.Yalnızkartal
9 Aralık 2009













Aylak Adamın Güncesi - 6

Ekim , Kasım , Aralık döneminde Dünya’dan bazı önemli olaylardan seçkiler .

BAŞKAN OBAMA
4 KASIM: ABD'de Demokrat Partinin başkan adayı Barack Obama, ABD tarihinin 44. başkanı seçildi ve ilk siyahi başkan olarak tarihe geçti.

Korsan Denziciler Yeniden Hortladı
Somalili korsanlar Kenya açıklarında Suudi petrol tankeri Sirius Star'ı kaçırdı. Bunun ardından bölgedeki denizlerde korsanlık olayları hızla arttı. İki Türk gemiside korsanlar tarafından kaçırıldı , ilk günlerde çok sansasyonel olan bu olay şu aralar gemilerin ve mürettebatının akıbeti belli olmadığı halde gündemden tamamen düştü . Bu hikayenin ardından farklı gerçekler olduğu izlenmi veriyor olaylar insana . ( Kasım 08 )

Hindistanda Terör
Hindistan'ın Mumbai kentinde silahlı bir grup, Tac Mahal ve Oberoi/Trident otelleriyle bir gar ve bir hastaneye saldırdı. Terör saldırılarında 200'e yakın kişi öldü, 300'den fazla kişi yaralandı. Saldırıların sorumluluğunu Deccan Mücahidin adlı bir örgüt üstlendi. 20 kadar kişi tutuklandı. Hindistan ve ABD saldırıları Pakistan'da üslenen Leşker-i Tayyibe grubunun yaptığını iddia etti. Saldırıların ardından Hindistan ve Pakistan'ın arası yeniden gerildi. (26-29 KASIM)

Yunanistan’dan Alex
Atina'da 16 yaşındaki Aleksis Grigoropulos'un polisin açtığı ateş sonucu yaşamını yitirmesinin ardından şiddet olayları ve çatışmalar çıktı. Olaylar kısa zamanda tüm Yunanistan'a yayıldı. Grigoropulos 9 Aralıkta toprağa verildi. (6 Aralık)

Bu olay belkide dünyanın geleceği hakkında bizlere ipucu veren gelişmelerin ortaya çıkmasını sağladı. Ülke geneline yayılan büyük olaylar günlerce sürdü . Eylemciler ülkede ciddi darp edici ve vandalizm eylemleri yaptı . Hükümetl bu süreçte çok zorlnadı ... İleride tüm dünyada bu gidişle buna benzer olayları beklemem mümkün görünüyor .

Bush’a Ayakkabılı Saldırı Vedası
Iraklı bir gazeteci, ülkeyi ziyaret eden ABD Başkanı George Bush'a basın toplantısı sırasında ayakkabılarını fırlattı. Irak Başbakanı Nuri El Maliki ile basın toplantısı düzenleyen Bush'a, bir televizyon muhabiri olan Muntasar El Zeydi iki ayakkabısını birden fırlattı. Bush'a hakaretler eden muhabir, "Bu, sana Irak halkından hoşçakal öpücüğü, Köpek ! " dedi.

Bu olay okadar gündem buldu ki eylemin bilgisayar oyunları bile çıktı .


Türkiye BM Güvenlik Konseyinden Geçici Üye
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi geçici üyeliği için BM Genel Kurulu'nda oylama yapıldı . Türkiye Güvenlik Konseyi geçici üyeliğine diğer iki rakibi Avusturya ve İzlanda'nın önünde 151 oy alarak seçildi .

Türkiye 60'ıncı Frankfurt Kitap Fuarı'nda onur konuğu oldu.

Çin Sonunda Uzayda
Çinli taykonotlar Jing Haipeng, Zhai Zhigang ve Liu Boming, Çin'in insanlı uzay aracı Shenzhou-7 ile ay yolculuğuna çıktı.

Gül Ermenistan’ı futbol maçı bahanesi ile ziyaret etti .
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Ermenistan Cumhurbaşkanı Serzh Sarkisyan, Ermenistan'ın başkenti Erivan'da Hirazdan Stadı'nda 19. Dünya Kupası Avrupa elemeleri 5. Grup'ta yapılan Ermenistan-Türkiye maçını izledi.

Karaçiç Yakalandı
Bosna'da binlerce Müslümanın katledilmesinde başrolü oynayan Sırp savaş suçlusu Radovan Karaciç, Sırbistan'da yakalanarak BM'nin Lahey'deki savaş suçları mahkemesinde yargılanmak üzere Hollanda'ya gönderildi.

Almanya’da bir Türkiye kökenli Parti Başkanı
Avrupa Parlamentosu üyesi Cem Özmedir, Almanya'da Birlik 90/Yeşiller Partisi'ne eş başkan oldu. Özdemir, Federal Almanya Cumhuriyeti tarihinde ilk göçmen kökenli parti başkanı olmuştu.

Tuhaf Hikayelerde oldu tabi
ABD’de, 10 yıl önce cinsiyet değiştirerek tamamen erkek görünümüne kavuşan Thomas Beatie, sağlıklı bir kız dünyaya getirdi. Beatie, 2. bebeğine hamile.



Türkiye’den Olaylar
Yolsuzluklara bahane istifalar
AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Dengir Mir Mehmet Fırat ile Şaban Dişli de partideki görevlerinden istifa etti. Fırat'tan boşalan genel başkan yardımcılığına İstanbul Milletvekili Abdülkadir Aksu getirildi.
Deniz Feneri yolsuzluk denizinde boğuldu
Almanya'da görülen "Deniz Feneri e.V" davasında Türkiye bağlantılı iddialar da uzun süre gündemde kaldı. RTÜK Başkanı Zahid Akman, dava sürecinde kendisine yöneltilen suçlamaları yalanladı.Almanya'daki bu davada yer alan bazı iddialarla ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulmasıyla soruşturma başlatıldı. Başsavcılık, Almanya'daki davanın karar ile diğer bazı bilgi ve belgelerini istedi.
Ergenekon Davası Başladı
"Ergenekon" soruşturması kapsamında haklarında dava açılan ve aralarında emekli Tuğgeneral Veli Küçük, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Cumhuriyet gazetesi İmtiyaz Sahibi ve Başyazarı İlhan Selçuk ve eski İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Yalçın Alemdaroğlu'nun da bulunduğu 46'sı tutuklu 86 sanığın yargılanmasına başlandı.
AK Partiye terör saldırısı
AK Parti İstanbul İl Başkanlığı önünde parça tesirli bombanın neden olduğu patlamada 4'ü polis 10 kişi yaralandı.
Kötülerin Korkulu Rüyası bir kahraman : Kemal Kılıçdaroğlu
CHP’den Kemal Kılıçdaroğlu önce Dengi Mir Mehmet Fırat , sonrasındada Melih Gökçek’i Uğur Dündar’ın yönetiminde zor durumlara düşürüdü. Özellikle Gökçek- Kılışdaroğlu –Dündar ücgenindeki buluşmada gergin anlar yaşandı . Uğur Dündar bile Melih Gökçek’in terbiye sınırlarını ve adabını aşan tavrı karşısında dayanamadı .


2008 'de Hayata dair değişiklik
Cep telefonu
Cep telefonu abonelerinin numarasını değiştirmeden başka operatöre geçebilmesine olanak sağlayan "Numara Taşınabilirliği" de bu yıl başlayan önemli uygulamalar arasında yer aldı.

SSK Kanun değişikliği ( Emekli olmak için artık belki de ölmek gerek )
Emeklilikte SSK kapsamında çalışanlarda aranan prim ödeme gün sayısını 7200'e çıkaran, kadın ve erkeklerde emeklilik yaşını 2048 yılında da 65'e yükselten 5754 sayılı "Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" çalışma hayatında tartışma yaratan düzenleme oldu.

Yaşamdan
Şair Fazıl Hüsnü Dağlarca, İstanbul'da tedavi gördüğü hastanede vefat etti.
Derleyen : Aylak Adam
29 Aralık 2008

HERKESE MUTLU SENELER
2009 Sayfalarında görüşmek üzere ...

5 Kasım 2008 Çarşamba

Dört Mum - Bir Anonim hikaye


DÖRT MUM


DÖRT MUM YAVAŞÇA YANIYORDU. ORTAM ÇOK SESSİZDİ, KONUŞMALARI DUYULUYORDU ...


İlki konuştu :
“Ben Barışım!”
“Dünya öfke ve savaşla doludur. Hiç kimse benim yanık kalmamı sağlamaya çalışmıyor.”
Ve Barış’ın alevi tamamen söndü.


İkincisi konuştu :
“Ben İnancım!”
“Neredeyse herkes, beni artık gerekli görmüyor, o nedenle daha fazla yanık kalmama hiç gerek yok.”
O anda hafif bir meltem İnanç’ın alevini söndürdü.

Üzüntüyle üçüncü mum da dedi :
Ben Sevgiyim!”
“İnsanlar beni bir kenara bıraktılar ve önemimi anlamadılar. Kendilerine en yakın olanları bile sevmeyi unuttular.”

Fazla beklemeden Sevgi’nin alevi de söndü.

Ansızın … bir çocuk odaya girdi ve üç mumun yanmadığını gördü.

“Neden yanmıyorsunuz? Sizin sonuna kadar yanmanız gerekir,”
dedi ve ağlamaya başladı.


Dördüncü mum çocuğa döndü :
“Korkma, ben hâlâ yanıyorum. Ben Umudum! Diğer mumları yeniden yakabiliriz!”
Parlayan gözlerle, çocuk Umut mumunu aldı ve diğer mumları tekrar yaktı.
Bunların en büyüğü Sevgidir

… ama Umudun alevi yaşamınızdan hiç eksilmesin!!!!
Böylece her birimiz UMUDU, İNANCI, BARIŞI ve SEVGİYİ sürdürebilelim!!!


Alıntı : Anonim


Teşekkür : Gönderen Ş. Göğebakan'a teşekkürlerimle ...


Aylak Adam

5 Kasım 2008

17 Ekim 2008 Cuma

Aylak Adamın Güncesi -5

Küresel Kriz tüm dünyayı etkisi altına aldı .


ABD odaklı kriz rüzgarı kısa sürede tüm dünyayı sardı .

Bu konuda gelişme olmayan neredeyse dünyanın herhangi bir noktası kalmadı.


ABD , AB , Rusya , Çin , Japonya gibi dünyanın en büyük ekonomileri , finans şirketleri ve piyasalarına devlet destekleriyle milyarlaca Dolar ve Avro destekleri yapıldı . Hatta ABD'nin bu resmi devlet desteğine Venezuella lideri Chavez'den esprili bir yorum bile geldi . Bugüne kadar liberal ekonomiden kıl aldırmayan batı devletleri ve , ekonomilere veşirketlere devlet desteğinin olmasını eleştiren bu ekonomilerin neredeyse tamamı şirketlerine bankalarına yada piyasalarına bu devlet müdahalesini yapmak zorunda kaldı . Dolayısıylada Chavez Bush'la " Yoldaş Bush benden bile solcu çıktı ..." diyerek dalga geçti ...


Türkiye'de özellikle bankacılık sektörü bu darbeleri birkaç sene önce yediği ve benzeri müdahaleleri gördüğü için en baştaki ağır dalgayı en azından iflas eden , el konulan ya da devlet desteği sağlanacak şekilde bankacılık sektöründe yaşamadı . Ama borsalardaki kriz ve doların yükselişi şu günlerdede halen devam etmekte . Ekonomistler özellikle krizin henüz Türkiye'de tam hissedilmediği , reel sektördeki etkilerin ve sonuçlarının esas kriz rüzgarını daha sert estirebileceği uyarısnda bulunuyor .


Bu krizin sonunda başta ABD olmak üzere önemli ekeonomik kayıpların olduğuna dem vuruluyor , Rusya sık sık borsasının kapatıyor Almanya 500 milyar dolar İngiltere 400 Milyar sterlin , ABD 850 Milyar dolar devlet desteğinden bahsediyor .


Bu krizin 1930 buhranından daha etkili olabileceği en erken 2010'dan önce atlatılamayacağı , ayrıca yine ekonimistlerin diliyle Adam Smith söylemlerine dayanan ve bugün dünyadaki tüm ekonomik çevrelerin yöneticilerininde bu ekolden geldiği vurgusu yapılarak iflas ettiği ve bununda ayrı bir fiyasko oladuğu değerlendirmeleride tartışılıyor .


Kısacası bu önemli DÜNYA EKONOMİK KRİZİ'nin önümüzdeki dönemde de yaşamımızı ve hayatımızı çok olumsuz etkileyeceği ve bu yönde Türkiye'de de ciddi bir çalışmanın olmadığı yönünde hükümet karşıda muhalefet hergeçen gün yükseliyor .


Krize karşı ilginç dialoglarda gündeme geliyor , bazılarını ehm güldüren hem de düşündüren örnekler olarak burada pylaşmak keyifli olacak sanırım ...


Kriz Yorumları :
Amerikalı yatırım uzmanı Dr. Marc Faber bu ayki köşe yazısını şu şekilde bitirmiş:
'Federal hükümet bize $600 değerinde bir geri ödeme yapıyor. Eğer bunu Wal-Mart'da harcarsak para Çin'e gidecek. Benzin alırsak ise Araplara. Bir bilgisayar alırsak Hindistan’a. Sebze ve meyve alırsak Meksika, Honduras(?) ve Guatemala'ya gidecek. Düzgün bir araba alırsak Almanya’ya, vasat alırsak Kore ve Japonya’ya... Gereksiz çerçöpe yatırsak Tayvan’a gidecek ve bunların hiç biri Amerikan ekonomisine fayda sağlamayacak.
Parayı ülkemizde tutmanın tek yolu hayat kadınlarına ve biraya harcamak, çünkü artık ABD'de üretilen tek şey bunlar. Ben üzerime düşeni yapıyorum
.'

Büyük bir Banka CEO'su da tek bir cümleyle krizi özetlemeye çalışmış;
Bu hafta boşanmakatan daha beterdi ... Servetimin yarısını kaybettim ama hala bir karım var
"This week has been worse than a divorce... I lost half my net worth and I still have a wife"


Terör Yine En büyük acı


Aktütün Karakol baskınında 15 askerin şehit edilmesi , akabindeki çatışmalarda da dün 5 askerin daha şehit olduğu bilgisi geldi .Aktütün salrıdısından sonraki tartışmalarda karakolların durumu , ordunun durumu ve Genelkurmay'ın özellikle Taraf gazetesinin ortaya attığı ve sahte olduğu belirtilen görüntülerle ortam iyice gerildi .


Tüm ölen askerlerimize tanrıdan rahmet diliyoruz , acılarını yüreğimizde hissederken ...


Sonuç olarak aslında ilginç bir satranç oyunu gibi hep aynı sıkıntılar hep aynı şekilde gündemimizi zorlamaya devam ediyor .


Terör'ün biran önce sonuçlandırılmasını bekliyoruz , gerçekten alıncak kalıcı çözüm tedbirleri ile . İnsanların ekonomik sorunları ve eğitim öğretim gelişme süreçleri tamamladnamdan , toplumu çağdışı sosyal statülerden kurtarmadan , ağalık düzeni ve baskısını ortadan kaldırmadan , insanların bu tuzaklardan uzak kalmalarını sağlayacak çözümleri bulan kişiler sanırım dahi olacaklardır.


Terör'e şöhretler dünyasından bir bakış daha

Bu konuda Bülent Ersoy'un ilginç çıkışından sonra bir çıkışta ne ilginçtirki yine sahne dünyasından geldi ve gündemde yer buldu . Bakalım bu defaki renkli ( ! ) kişilik ne demiş .


Hülya Avşar "Terörü bir teröristin, bir şehidin annesi halledebilecek. İşin en önemli kısmı bu bence. Anneler 'teröre hayır' dediği müddetçe ne devlet, ne silahlar, ne Amerika kimse buna sebebiyet veremeyecek" diye konuştu. ( 9 ekim- Basından )



Krizin Ntvmsnbc.com'dan alınmış haritası
Krizlere Futbolda çözüm olmadı .
Dünya kupası elemelerine katılan Ulusal takım'da sahasındaki Belçika beraberliğinden sonra , grup sonuncusu Estonya ile de deplasmanda berabere kalınca , FB- GS ve BJK'nin de bu sene tatsız sezon başlangıçları nedeniyle kriz ve terör acısını toplum bu defa daha derincen algıladı . Sevgili politikacılarımızı belki bunu tercih etmezlerdi ama bu defa maalesef şanssızlardı .
Haa bu arada Ulusal Futbol Takımı teknik direktörü olan Fatih Terim'e TFF tarafından yeni sözleşmede ödenecek maaşın 220 bin YTL olduğu dün basına sızmıştı . Asgari ücretin 650-700 YTL olduğu bu ülkede , herzman manglada kül bırakmayan megoloman zaafiyetli F.T ve TFF 'nin ve ülkenin pek değerli yöneticilerine saygılarımızı sunarız bu vesile ile . Ne diyelim , yarasın . Yiyin ağalar , yiyin beyler , afiyet olsun .
Aylak Adam
Ekim 2008

26 Eylül 2008 Cuma

Şeker ya da Ramazan , Bayram ya da Tatil

Söyle bakıca son günlerde herşeyin birbirine girdiği kaotik ve enterasan günler geçiriyouz , bu girdaptan sağlıklı çıkabilmeyi başarımış biz insanlar bence gerçekten seçilmiş olmalıyız , herhalde bunda ilahi güçlerin bize verdiği enerjinin önemli etkisi olsa gerek...

Bu vesile ile mesajımın başlığında da belirttiğim her başlığa göre siz sevgili dostlarıma en içten dileklerimle ilgili başlık için kutlama mesajımı gönderiyorum , sevgiyle ve mutlulukla ...

Kutlu olsun ...

Not : Yazı için yüce ( ! ) Google ‘a birşeyler sorduğumda bana çok enteresan bir şairi ve şiirini gönderdi , günün mana ve ehemniyetine pek uygun geldi , tabii bir espri olduğununda altını çizerek sizinlede paylaşmak istedim Ramazan Şeker ‘in şiirini J


Ve bir şiir
Şair : Ramazan Şeker ( siirantolojisi.gen.tr’den alıntılanmıştır )


Kimim Ben ?

Kimim ki ben?
Attığı adımdan habersiz,
Hayatın güzelliklerine uzak,
Cehennemin ateşine yakın,
Tek başına,
Yapayalnız
Bir Serseriyim..


02/04/2005

Ve bir Karikatür

9 Eylül 2008 Salı

Kağıt İstafına Son Verin - Herkes birşey yapsın !


Aylak Adamın Güncesi - 4

Modern çağın hastalığı : Zaman sorunu
Sözümde yine duramadım , iş ve özel hayatımın benden aldığı zaman elimde olan zamanın çoğunu oluşturduğu için bu sanal güncem için bana yeterince zaan ve fırsatı maalesef bırakmıyor . Evimdeki pc ihtiyarlayıp emekliye ayrılınca , bende sevgili kızımla daha sağlıklı ve iyi zaman geçirebilmek ve sanal dünyanın esaretinden bir nebze olsun uzaklaşmak için yenisini bilinçli olarak almak istemdim ( Zaten günümüm 8-9 saati iki adet pc'de 10 dan fazla programı aynı anda takip ederken geçiyor . ) . Dolayısı ile bu kendimce de önem arzeden ve tarihi bir takım olaylar konusunda bana kişisel tarihimi oluşturmada yardımcı olacak günceyi devam ettirmek istemem rağmen ettiremediğimi görüyor ve üzülüyorum . Bu durumda formatı biraz değiştirip yine günceli not almaya çalışırken , dikkatimi çeken konularda bağımsız yazılarda yazmak istiyorum .
Bu günce 4'de Nisan - Eylül 2008 dönemi yer alacak olursa doğrusu şu anda elimde düzenli not aldığım bilgiler yok ama gerek domestik gerek dış dünyada yine gelişmeler ve olaylar durmadı , herbiri yine dünyada çalkantılara sebebiyet verdi ... Şimdi bunlara kısa başlıklarla tamamen hatırımda kaldıkça değineceğim
İç gündemden aklımda kalanlar
Ergenekon Davası : Öyle bir dava , öyle bir içerikle açıldı ve öyle dalgalarla tutuklanmalar olduki nereeyse 2500 sayfayı geçen ve açıklanması bile olay olan iddianame halen deşifre edildikçe yeniliklerin çıktığı ve tüm bağımsın gibi duran ve uç noktalardaki olayların dahi bu davanın içinde birleştirilmesi ülke gündemindeki bomba etkisini halen sürdürüyor . Her taraftan olay farklı ve zıt tepkiler geliyor , savunanlar kadar karşı çıkanlarda çok fazla .. İşin içinde ordu , medya , terör örgütleri , sivil toplum kuruluşları vs çok geniş bir suçlu profili var . Siyasi iktidarın bu konuda etkin olduğu yapılan öneli eleştirilerden biri . Bugüne kadar ki tüm faili meçhul cinayetlerin bu davaya atfedilmesi de işin ilginç taraflarından . Umarız ve dileriz ki hiçbirsuç cezasız kalmasın ama adalet daima bağımsız , hür , özgür ve siyasi çekişmelerden uzak kalsın ve bu yönde kararlar alsın . Bu dava için nice kitaplar yazıldı ve yazılacak , meraklıları işi oradan detaylıca takip edecekler ben kendimce bu cümlelerle konuyu nihayetlendiriyorum . Vatana millete hayırlı olsun .
Ordu'da değişim : Genelkurmay başkanlığına atanması açılan davalarla hararetli olan Yaşar Büyükanıt görevini İlker Başbuğ'a devretti . Başbuğ ilk iş olarak bir askeri cezaevindeki ergenekon sanığı emekli paşaları ziyarete göndererek yaptı ve bu konudaki mesajını verdi .
AKP Kapatımasın kararı çıktı : Çok tartışılan davada anayasa mahkemesi kapatılma gerektirecek 7 oya ulaşamadığı için AKP kapatılmadı ama 6-5 alınan karar AKP'ye ciddi bir uyarı olarak algılanırken , AKP yandaşlarınca bu zafer olarakta değerlendirdi . Anayasa mahkemesi başkanı Haşim Kılıç çokça tartışıldı . Kılıç'ın siyasi iktidara yakınlığı tartışıldı .
Rektör Atamaları : Cumhurbaşkanı 2o'den fazla üniversiteye yeni rektörleri atarken zamanında türban konusunda türban serbestisi yandaşı adayların atandıkları gözlemlendi.
Orman Yangınları : Yaz mevsimiyle beraber kangren haline gelen ve yaşam imkanlarımızı yok eden orman yangınları bu senede devam etti , Antalya ve Mersin'de ki yangınların büyüklüğü uydudan bile tespit edilecek kadar büyük ve vahim oldu . Bana kalırsa yaz aylarında ormanlık alanların tamamen kontrolsüz girişlere her türlü kapatılması gerektiği düşüncesindeyim . Her kolunu sallayan ormana girmemeli !
Dünya'da
Obama ilk zenci başkan olmaya yakın : ABD başkanlık seçimlerinde Obama rakibi bayan Hillary Cilington 'u geride bırakarak Demokratların adayı oldu . Cumhuriyetçi Mc Cain son hamlesi ile bayan başkan adayı açıklayarak son anketlerde yine öne geçmiş görünüyor . Ben şahsen dünyanın ABD dışındaki tüm insanlarının beklentisi aksine sanki Obama'nın kazanamayacağını düşünüyorum . ABD gayriresmi anlayışına göre halen ABD'nin siyahi bir başkana hazır olmadığını düşünüyorum . Baklım göreceğiz ama Mc Cain seçilirse Bush tribinin devam edeceği açık .
Rusya'nın Osetya , Abazya ve Acaristan 'ın bağımsızlıklarını öne sürerek Gürcistan'a savaş açması : Rusya dünya sahnesinde güç odaklarından biri olduğunu net olarak olarak ilan etmiş oldu .
Montrö Anlaşması Boğazlar ve Kriz :
ABD hafif savaş gemileri Rus saldırısına uğrayan Gürcistan'a " insani yardım " adı altında Motrö antlaşmasına atıfta bulunarak boğazlardan geçirerek Karedenize'e çıkardı . Bu durum ileride krize yol açacak gibi , bakalım Türkiye bu krizde ne konumda olacak .
Spor
EURO 2008 Avrupa futbol şampiyonasında Türkiye müthiş bir başarıya imza atarak yarı final oynadı ve yarı finalde Almanya'ya 2-1 yenilerek final şansını kaybetti . Şampiyon finalde Almanya'yı yenen İspanya oldu . Şampiyon takımın hocası Aragonnes ve golcüsü Güiza turnuva sonrası Fenerbahçe'ye geldiler .
Olimpiyatlar
Türkiye başarısız bir olimpiyat geçridi . Elvan 5 bin ve 10 bin metrelerde 2 gümüş madalya ile en başarılı sporcumuzdu . Güreşte 1 altın tek tesellimizdi .
Olimpiyatların tartışmasız iki efsanesi oldu 2008 Beijing'de yüzmede 8 altın madalya kazanan ve 6 dünya rekoru kıran ABD'li Michael Pelps ve Atletizmde 100 - 200 ve 4x100 de hem dünya rekoru kırıp 3 altın madalya kazanan Jamaika'lı Usain Bolt oldu .
Gelecek güncelerde ve eksiklerin tamamladığı yada bağımsız yazılarda görüşmek üzeri .

Aylak Adam
9 Eylül 2008
İstanbul

1 Mayıs 2008 Perşembe

1 Mayıs



1 Mayış , işçinin emekçinin bayramı kutlu olsun ! Artık nasıl nerede yaşatılıyor ve kutlanıyorsa ... Özellikle İstanbul'da son iki yılda yaşanılan yasaklar , hayatı yaşanılmaz bir hale getirirken ortaya çıkan fotoğraflarda , bu çağda asker devlete karşı çıkanların aslında nasıl bir yasakçı zihniyetin arkasına sığındıklarını gösteriyor, keşke o askerler o meydana gitmeseydi ! Bu görüntüler bence halkın vicdanını yaralamıştır , askerin konuya müdahil edilmesi hoş değil gibi ...



Bu emek ve dayanışma gününü kutluyoruz , aşağıda bilgilendirme amacıyla olayın geçmişine yönelik bazı yazılarlar , fotoğraflar , afişler , posterler bulacaksınız birde Rosa Luxemburg'un bir yazısını bazı şarkı ve marş sözlerini vs ...





Çoşku ve barış içinde yaşanması ve kutlanması dileğiyle...

----






1 Mayıs'ın Kökenleri Nedir?
Rosa Luxemburg
Şubat 1894

Bir proleter bayram gününü, sekiz saatlik iş gününü elde etme aracı olarak kullanma düşüncesi ilk kez Avustralya'da doğdu. Avustralyalı işçiler, 1856'da, sekiz saatlik işgünü lehinde gösteriler yaparak, toplantılar ve eğlenceler düzenleyerek, hep birlikte bir günlük iş bırakmaya karar verdiler. Bu kutlamanın yapılacağı gün olarak da 21 Nisan tarihi saptandı. Avustralyalı işçiler bu kararı, yalnızca 1856'da uygulamaya niyetlenmişlerdi. Ama bu ilk kutlamanın Avustralyalı proleter kitleler üzerinde çok büyük etkisi oldu, onları canlandırıp yeni bir heyecana yol açtı ve bu kutlamanın her yıl tekrarlanmasına karar verildi.





Gerçekten işçilere, kendi kendilerine kararlaştırdıkları bir anda, kitle halinde işi bırakmaktan daha fazla cesaret ve kendi gücüne güven duygusunu ne verebilirdi? Fabrikaların ve atölyelerin ebedi kölelerine, kendi öz birliklerini toplamaktan daha fazla ne cesaret verebilirdi? Böylece, proleter bir kutlama günü düşüncesi hızla benimsendi ve Avustralya'dan diğer ülkelere yayılmaya başladı, ta ki sonunda tüm proleter dünyayı fethedene dek.


Avustralyalı işçilerin örneğini ilk izleyen Amerikalılar oldu. 1886'da l Mayıs'ın evrensel bir iş bırakma günü olmasına karar verdiler, l Mayıs'ta 200 bin Amerikalı işçi iş bıraktı ve 8 saatlik işgünü talebinde bulundu. Daha sonra uygulanan polisiye ve yasal baskılarla, işçilerin bu ölçekte bir gösteriyi tekrarlaması birkaç yıl engellendi. Yine de 1888'de bu yolda yeniden karar aldılar ve gelecek gösterinin l Mayıs 1890'da olmasını kararlaştırdılar.

Bu sırada Avrupa'daki işçi hareketi de güçlendi ve canlandı. Bu hareketin en güçlü ifadesi, 1889'da toplanan Uluslararası İşçiler Kongresi oldu. 400 delegenin katıldığı bu Kongrede, sekiz saatlik işgünü talebinin en başta yer alması gerektiği yolunda karar alındı. Bunun üzerine Fransız sendikalarının temsilcisi, Bordeaux'lu işçi Lavigne, bu talebin tüm ülkelerde evrensel bir iş bırakma ile dile getirilmesini teklif etti. Amerikan işçilerinin temsilcisi, yoldaşlarının l Mayıs 1890'da grev yapılması yolunda aldığı karara dikkat çekti ve Kongre bu tarihte uluslararası bir proletarya gününün kutlanmasına karar verdi.

Otuz yıl önce Avustralyalı işçiler, aslında yalnızca bir günlük kutlama düşünmüşlerdi. Kongre, tüm ülkelerin işçilerinin, l Mayıs 1890'da sekiz saatlik işgünü için, hep birlikte gösteriler yapmasını kararlaştırdı. Kimse bu kutlamanın daha sonraki yıllarda da tekrarlanmasından söz etmedi. Doğal olarak, kimse, bu düşüncenin bir şimşeğin çakışı gibi başarı kazanacağını ve işçi sınıfı tarafından kısa zamanda benimseneceğini önceden göremezdi. Bununla birlikte, l Mayıs'ın her yıl kutlanacak sürekli bir kurum haline getirilmesinin gerekliliğini herkesin kavraması ve hissetmesi için, l Mayıs'ın yalnızca bir kez kutlanması yeterli oldu.

İlk l Mayıs'ta sekiz saatlik işgününün uygulanması talep edildi. Ama bu hedefe ulaşıldıktan sonra da, l Mayıs'ın kutlanmasına son verilmedi. İşçilerin burjuvazi ve egemen sınıf karşısındaki mücadelesi devam ettiği sürece, ve tüm talepleri karşılanmadığı sürece, l Mayıs, işçi sınıfının bu taleplerinin her yıl dile getirildiği gün olacaktır. Ve daha iyi günler doğduğunda, dünya işçi sınıfı kurtulduğunda, büyük bir olasılıkla insanlık o zaman da l Mayıs'ı, geçmişte verilen zorlu mücadelelerin ve çekilen acıların anısına yine kutlayacaktır.

---










Bir marştan ...
...
1 Mayıs 1 Mayıs
İşçinin, emekçinin bayramı
Devrimin şanlı yolunda
İlerleyen halkın bayramı
Yepyeni bir güneş doğar
Dağların doruklarından
Mutlu bir hayat filizlenir
Kavganın ufuklarında
Yurdumun mutlu günleri
Mutlak gelen gündedir
1 Mayıs 1 Mayıs
İşçinin, emekçinin bayramı
Devrimin şanlı yolunda
İlerleyen halkın bayramı
...
----------

Enternasyonel Sözleri
Uyan artık uykudan uyan
Uyan esirler dünyası
Zulme karşı hıncımız volkan
Bu ölüm dirim kavgası
Yıkalım bu köhne düzeni
Biz başka alem isteriz
Bizi hiçe sayanlar bilsin
Bundan sonra her şey biziz
Bu kavga en sonuncu kavgamızdır artık
Enternasyonelle kurtulur insanlık
Tanrı, paşa, bey, ağa, sultan
Bizleri nasıl kurtarır
Bizleri kurtaracak olan
Kendi kollarımızdır
İsyan ateşini körükle
Zulmü rüzgarlara savur
Kollarının bütün gücüyle
Tavı gelen demire vur
Bu kavga en sonuncu kavgamızdır artık
Enternasyonelle kurtulur insanlık
Hem fabrikalar hem de toprak
Her şeY emekçinin malı
Tufeyliye tanımayız hak
DünyA emeğin olmalı
Cellatların döktükleri kan
Kendilerini boğacak
Bu kan denizinin ufkunda
Kızıl bir güneş doğacak
Bu kavga en sonuncu kavgamızdır artık
Enternasyonelle kurtulur insanlık
Söz: eugene pottıer
Müzik:pierre degeyter
----

As IWW songwriter Joe Hill wrote in one of his most powerful songs:
Workers of the world, awaken!
Rise in all your splendid might
Take the wealth that you are making,
It belongs to you by right.
No one will for bread be crying
We'll have freedom, love and health,
When the grand red flag is flying
In the Workers' Commonwealth.

---

Tüm yazı ve fotoğraflar alıntıdır .

22 Nisan 2008 Salı

Türkiye ve Dünya Ekonomisi üzerine 3 Önemli yorum ve bir kısa şiir

ÇOK ÇOK ÇARPICI 3 FARKLI KOLDAN 3 ÖNEMLİ VE CİDDİ AÇIKLAMA

Ekonomi Üzerine 3 çarpıcı açıklama ( Ders niyetine )

Turkcell'in düzenlediği İşTcell Liderler Konferansı için Türkiye'ye gelen ve General Electric'in efsanevi CEO'su olarak gösterilen Jack Welch'in iş dünyası temsilcileriyle yaptığı toplantıya, Adam Smith-Karl Marx polemiği damgasını vurdu.

Welch toplantıda bir saate yakın süren konuşma yaptı. Konuşma sonrası düzenlenen soru-cevap bölümünde gelen sorulardan birisi de işadamı İshak Alaton'undu. Alaton, sorusunda petrol fiyatlarının 112 dolarlı rakamlara ulaştığı, Körfez başta olmak üzere petrol üreticisi ülkelere yılda 1.5 trilyon dolarlık bir kaynak gittiği ve artan enerji fiyatları nedeniyle gıda fiyatlarının da anormal oranda yükseliş kaydettiğine dikkat çekerek, "Bu durum binlerce insanın açlık ve yoksulluk çekmesine ve hatta ölümüne yol açıyor. Serbest piyasa ekonomisi artık işlevini yerine getiremiyor mu? Adam Smith öldü sanırım. Çözüm için insanlığın Karl Marx'ı yeniden keşfetmesi mi gerekiyor" dedi. Alaton'un sorusunun salonda bulunanlardan yoğun alkış alması üzerine Jack Welch, "Sanırım salonda bulunanlar sorunun içeriğine değil de akıllıca ve komik olmasına alkış tuttular. Yoksa burada bulunan hiç kimsenin serbest piyasa ekonomisine bir inançsızlığı olduğunu zannetmiyorum" dedi. Welch, "Kapitalizm birtakım eksikliklerine rağmen, mevcut sorunlara ve ihtiyaçlara yine de en iyi cevap veren bir sistem. Mükemmel çalışmasa da en iyi çözüm yolları sunuyor günümüz ihtiyaçlarına. Günümüzde herkesin hemen her konuda farklı fikirleri var. Bu da serbest piyasa ekonomisinin kötü yanı. Karl Marx'ı mevcut sorunlara bir çözüm yola olarak görmenin saçma olduğunu düşünüyorum" dedi.
Yorum : Alaton'u güzel sorusu için kutluyor , Welch'i küstah kimi yorum ve yaklaşımı nedeniyle kınıyorum . Neyin gerçek olduğunu zaman herkese gösterecek ve tarih hakedeni hakettiği şekilde anacaktır . Ama Welch ve onun gibilerinin ileride anılmak ya da anılmamak gibi bir kaygı taşıdıklarını hiç zannetmiyorum .Bunların topu YEİÇCE ( YEmece İÇmece CEnneti ) üyeleri, gerisi umurlarında mı ?
----

Lost Dizisinin Yıldızı Josh Holloway'i de Şaşırttık! Ekonomik Sorunlarla Boğuşan Türkiye Hakkında Holloway Bakın Ne Düşünüyor?
Soru : Türkiye'de sizi en çok ne şaşırttı?
Cevap : Burada epeyce yer dolaştım. Hepinizin çok şık ve pahalı giyinmesi beni çok şaşırttı. Her yerde lüks arabalar vardı. Sanki burası dünyanın en zengin ülkelerinden biri ve herkes yüksek tabakadan insanlar gibi dolaşıyor. Takım elbiseyle balık tutan adam gördüm. Burada sanki her şey first class.
Yorum : Son zamanlarda TV idolleri veya yıldızları zaman , azaman birçok uzman , aydın, bilim adamı ya da devlet adamından daha etkin tespitleriyle gündemi yorumluyorlar , bunu bilinçli mi yapıyorlar bilmem ama tebrik ediyorum . Holloway 'i de bu samimi ve net yorumundan dolayı kutlamak lazım , ama kimsenin birşey anlamayacağı maalesef ortada , çünkü o bunları açıklarken bir kadın ona basın ortasında cinsel ilişki teklif ediyordu . Aslında dünyadaki durumuda gayet ne özetleyenm bir yaklaşım olsa gerek bu ironik durum !
---

BM Gıda Hakkı Raportörü Jean Ziegler, Küresel Gıda Fiyatları Artışının "Sessiz Bir Katliama" Yol Açmakta Olduğunu Söyledi.

Ziegler, Avusturya'nın Kurier am Sonntag gazetesine yaptığı açıklamada, biyoyakıt için üretim yapılması, pazardaki spekülasyon ve Avrupa Birliği'nin ihracat sübvansiyonlarının, yoksul ülkelerdeki kitlesel açlığın sorumlusunun Batı olduğunu gösterdiğini bildirdi.
"Dünyanın zenginliğinin tek elde toplanmasından" küreselleşmeyi sorumlu tutan ve çok uluslu şirketleri bir tür "yapısal şiddetle" suçlayan Ziegler, "Eşitsiz ve dehşet verici bir dünya yaratan ve giderek vahşileşen bir borsa simsarları, spekülatörler ve mali haydutlar çetesiyle karşı karşıyayız. Buna bir son vermeliyiz" dedi.

Ziegler, Fransız Devrimiyle mukayese ederek, günün birinde aç insanların zalimlere karşı ayaklanacağını düşündüğünü söyledi. (Anadolu Ajansı)
Yorum : Sayın Ziegler'i bu son derece etkileyici , doğru , düşündürücü ve bugüne kadar duyduğum en doğru tespit, değerlendirme ve yorumu için kutluyorum . Özellikle bu borsa simsarları , yatırım şirketleri , spekülatörler, gibi hiçbirşey üretmeyip sadece mali piyasalar ve bunun oyuncakları üzerinden "para" uğruna sanki bir sanal oyun oynar gibi dünya üzerinde oyunlar oynamaları ve insan faktörünü tamamen gözardı ederek çıkarları uğruna tüm dünyaya verdikleri zararı kristal kulelerinden izlemeleri konusundaki tespitinden dolayı ... İlkeler çağlardan günümüze birleri barbar , birileri haydut, kanun kaçağı veya eşkiya diye suçlandı , belkide onların hepsi bunlardan daha onurluydular okadar söylüyorum ben !
IMF Başkanı da uyarmıştı
Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Dominique Strauss-Kahn da geçen cuma, dünyada yükselen gıda fiyatlarının, hükümetlerin yıkılması ve hatta savaşların patlak vermesi gibi sonuçları olabileceği uyarısında bulunmuştu. Dünyada geçen yılın ortasından bu yana gıda fiyatları yüzde 40 arttı.

BM Gıda ve Tarım Örgütü'ne (FAO) göre, gıda fiyatlarındaki artış, en çok gelişmekte olan ülkelerde tüketim harcamasının yüzde 60 ila 80'ini gıdaya ayıran yoksul insanları etkiledi. Bu nedenle Mısır, Kamerun, Haiti, Burkina Faso ve Moğolistan gibi ülkelerde isyanlar baş gösterdi.
ALINTILAR BASINDAN YAPILMIŞTIR
Yorum : IMF başkanı önce yokolmakta olan kurumunu adam gibi tasfiye etsinde , ondan sonra ahkam kesssin ya da bunca aldığı mazlum ahı için gece gündüz ibadet edip af dilesin , Nasreddin Hoca masalı " ya tutursa " misali ...
-----
S. O . S
"Eşitsiz ve dehşet verici bir dünya yaratan ve giderek vahşileşen bir borsa simsarları, spekülatörler ve mali haydutlar çetesiyle karşı karşıyayız. Buna bir son vermeliyiz" ,
BM Gıda Hakkı Raportörü Jean Ziegler

Aç insanlar o camdan ya da kristan kuleleri yerle bir edip dünyaya kaos hakim olunca paranın yenemeyeceğpini analayacaklarda iş işten geçmiş , hayat bitmiş olacak ...”
Yalnızkartal
---


Açgözlü ve hastalıklı egolar

Trump Şişli’de kule kuracak
Dünyanın en ünlü markaları burada satılacak
Birileri oralarda para harcamak için , sömürecek !
Ve birileride sömürülecek

Bunada küresel ekonomi , globalleşen dünya
yaşasın kapitalizm , yaşasın liberal ekonomi ,
çok yaşa serbest piyasa çığırtkanlıkları ,
yalan ve yalakalıkları ile kılıf uydurulacak

Yalanlarla kanacak dinleyenler ve de söyleyenler
Delinin kuyuya attığı taş misali
Tilkinin kürkçünün dükkanına döndüğü gibi ...

Devran böyle dönecek
Eşkiya dünyaya hükümdar olacak

Düzen hep değişsede
D..lenler hiç değişmeyecek ....

-mi ?


A.A

Aylak Adam'ın güncesi 3 (Mart 2008 )

Laikliğe layık olma durumları üzerine tarihi notlar

- AB'DEN "KAMUDA DİNİ SİMGE İÇ HUKUK DÜZENİ KAPSAMINDA" GÖRÜŞÜ

-İtalyan mahkemelerinde Hristiyanlarca kutsal çarmıha gerilmiş İsa tasvirinin bulunması Avrupa Parlamentosu'nda tartışma konusu olmuştu. AB Komisyon'nun Adalet, Özgürlük ve Güvenlikten Sorumlu Üyesi Franco Frattini Avrupa Parlamentosu'nda İtalyan Milletvekili Marco Cappato'nun, verdiği soru önergesindeki, "Faşist dönemde yayınlanan genelgeye dayanan mahkemelerde çarmıha gerilmiş İsa tasviri bulunması laikliğe aykırı değil mi?" sorusuna, "Kamu binalarında dini simgelerle ilgili ulusal yasalar iç hukuk düzeni kapsamındadır" görüşüyle yanıt verdi.

EKONOMI


YILLIK DIŞ TİCARET AÇIĞI 64.5 MİLYAR DOLARA ULAŞTI : Ocak sonu itibariyle son bir yıllık dönemde 111.2 milyar dolar ihracat gerçekleştiren Türkiye'nin aynı dönemdeki ithalatı ise 175.8 milyar dolara ulaştı. Böylece dış ticaret hacminin 287 milyon dolara ulaştığı son bir yılda 64.5 milyar dolar dış ticaret açığı verildi.


Mart Ayında Enflasyon Tüfe Bazında Yüzde 0.96, Üfe'de Yüzde 3,17 Olarak Gerçekleşti. Ocak-mart Döneminde Tüfe'de Yüzde 3,09, Üfe'de Yüzde 6,26 Fiyat Artışı Yaşandı. Yıllık Enflasyon Tüfe'de Yüzde 9.15'e, Üfe'de Yüzde 10,50 ile Çift Haneye Çıktı
Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu’nun (USAK) “Krizlerden İyileşmeye: Türkiye Ekonomisi Nereye” raporunda, Türkiye’nin 2001 krizi sonrasında uyguladığı politikalarla ekonomide ciddi bir iyileşme sağladığı, ancak gelinen aşama “cari açık” ve “işsizlik” olmak üzere iki önemli sorunla karşı karşıya bulunduğu belirtildi. Raporda, “Türkiye ekonomisi hala köklü yapısal sorunlara sahip ve pembe tablo, bünyesindeki sorunlara bağlı olarak dramatik biçimde değişebilir” denildi.


Reklam sektörü 4.1 milyar YTL büyüklüğe ulaştı. İnternetin pastadaki payı yüzde 1.56. Ancak Reklamcılar Derneği Başkanı, yakında internetteki reklam hacminin dergileri geçeceğini dedi Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütü TOBB’un önderliğinde 7 kuruluş, ortak açıklamayla sağduyu çağrısı yapacak. TOBB Başkanı, ‘Kamplaşmaya gidiyoruz, kaygılıyız’ dedi
IMF hem İflas ediyor hem ahkam kesiyor ...


YEREL GÜNDEM


FLAŞ ! FLAŞ ! AKP’ye Kapama davası : Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, Anayasa Mahkemesi'ne başvurarak AKP'nin "laiklik karşıtı odak" olduğu iddiası ile kapatılması talebinde bulundu. Başsavcı, parti mensuplarının, beş bakanın ve 33 milletvekilinin de dahil olduğu AKP'li 71 siyasetçiye beş yıl süre ile siyaset yasağı getirilmesini talep etti.


Eksik kalmadı : AB-Türkiye Karma Parlamento Eşbaşkanı ve Avrupa Parlamentosu Yeşiller lideri Joost Lagendijk, AKP hakkında açılan kapatma davasının, Türkiye’nin Avrupa’daki ve Amerika’daki imajına zarar vereceğini söyledi.


Ve dava kabul edildi (31 Mart)
Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Alifeyyaz Paksüt, AK Parti’nin kapatılması istemiyle açılan davada, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca sunulan iddianamenin kabulüne karar verildiğini bildirdi.Paksüt, yüksek mahkemenin saat 10.00’da başlayan ve yaklaşık 4 saat süren toplantısının ardından yaptığı açıklamada, "Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Mahkememize bir iddianame sunmuş idi. Karar, iddianamenin Abdullah Gül dışında kalan bölümünün kabulüne oy birliğiyle, Abdullah Gül yönünden de kabulüne Haşim Kılıç, Sacit Adalı, Serdar Özgüldür ve Serruh Kaleli’nin karşı oyları ve oy çokluğuyla karar verildi" dedi.



Irak'tan çekilme şekline göre muhalefet, Genelkurmay Krizi
Genelkurmay Başkanlığı'nın internet sitesinden yapılan açıklamada, dün düzenlenen basın toplantısında, Irak'ın kuzeyine yapılan sınırötesi kara harekatla ilgili bilgilerin en anlaşılır ve yalın bir dille değerlendirildiği fakat buna rağmen TSK'yı hedef alan "haksız ve seviyesiz" saldırılar olduğu belirtildi.


AKP yönetimi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, TSK’nın Irak’ın kuzeyine gerçekleştirdiği kara harekâtını sona erdirme kararından haberdar olduğunu belirterek, “Girme kararı nasıl birlikte alınmışsa, çıkma kararı da birlikte alınmıştır” değerlendirmesini yaptı.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin sınır ötesi kara harekâtının ne zaman sona ereceğine ilişkin bilgisinin olduğunu belirterek, “Tabii ki biliyordum. Bu nasıl planlandıysa öyle bitmiştir” dedi.


Güneydoğu Sorunu Biter mi ?
HAKKARİ, Van ve Siirt'te izinsiz yapılan ve 2 kişinin ölümü, çok sayıda kişinin yaralanması ile sonuçlanan nevruz kutlamalarındaki olayları protesto eden DTP Diyarbakır İl Başkanı Necdet Atalay, devlet yetkililerinin Diyarbakır ve Batman'daki kutlamalarda akılcı ve sağduyulu yaklaştıkları için hiçbir olayın meydana gelmediğini belirtirken bölgedeki diğer illerde çıkan olaylardaki sorumlular hakkında gerekenin yapılmasını istedi. DTP il binası önünde düzenlenen kitlesel basın açıklamasına bazı DTP milletvekilleri de katılırken, basın açıklamasına katılan DTP'liler ‘Her Kürt gerilla doğar' diye slogan attı.


Tuzla Tersanelerinde Ölümler : Sayı arttıkça ülke gündemi o yöne doğruda kaydı ama halen ciddi bir adım atılmış değil .


Başbakan’dan aile planlamasına darbe : 3 çocuk doğurun
Başbakan Erdoğan'ın, Uşak'ta katıldığı bir toplantıda kadınlara "3 çocuk doğurun" dedi . Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye’de Türk ailesinin en az 3 yavruya sahip olması gerektiğini" belirterek, "Ben ülkemi, milletimi seviyorum ve nüfusumuzun artmasından yanayım. Kim ne derse desin" dedi.


Bu tutum ile AKP ülkeyi nereye götürmek istediğini ve AB'nin nekadar ikiyüzlü olduğunu kanıtlamıştır . Hertürlü abuk subuk konuda yaygara koparan sözde batılı devletler bu konuda neredeyse dillerini yuttular . Neden ?


Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Recep Akdur, Türkiye’de birçok kadının doğum kontrol hizmetlerine ulaşamadığını belirtti. Akdur, “Türkiye’de doğumların yüzde 20.1’i istenmeyen bir gebeliğe bağlı. Doğumların yüzde 17’si ise herhangi bir sağlık personeli gözetimi olmaksızın ve hijyenik olmayan koşullarda yapılıyor” dedi.


Başbakan'a saygılarımızla (!)



-Expo 2015 için aday olan İzmir yarışmayı rakibi Milano ya kaptırdı


Geçen Şubat ayı içinde 373 bin 514 kişi Anıtkabir’i ziyaret etti.


Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşmeleri devam eden Sosyal Güvenlik Reformu'nun 16 maddesi kabul edildi. Bu maddelerin en önemlilerinden biri emekli aylıklarının hesaplanmasına ilişkin düzenleme. Buna göre aylık bağlama oranı, her yıl için yüzde 2'ye düşürüldü. Şu an geçerli mevzuata göre ortalama aylık bağlama oranı ise yüzde 2,7. Bu durum emekli maaşlarının düşmesine sebep olacak . VE BU TASARI YASALAŞTI .


Sanayi Bakanlığı, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’u değiştiriyor. Düzenleme kredi kartında yıllık ücreti kaldırılıyor.


Hrant Dink Davası Kaosu devam ediyor : AGOS Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetinde ihmalleri bulunduğu gerekçesiyle haklarında dava açılan Jandarma Başçavuş 39 yaşındaki Okan Şimşek ve Uzmançavuş aynı yaştaki Veysel Şahin, ikinci kez yargıç karşısına çıktı. Sanıklar, Hrant Dink’in öldürüleceği yolundaki istihbaratı üstlerine bildirdiklerini, ancak amirlerinin zamanında gereğini yapmadığını öne sürerek, cinayete doğru giden süreci anlattı.


Hükümete muhalif olan Üniversite rektörünün üniversitesi 1 ay sonra karışacak


Üniversitelerarası Kurul (ÜAK) Başkanı ve Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Akaydın, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, eleştirildiğinde AKP’nin yüzde 47 oy aldığını anımsatmasını, “Sayın Başbakan özellikle yargının kendi işine gelmeyen tasarrufları konusunda bunu söylüyor. Bunu söylemeye hakkı yok. 1930’lu yıllarda yüzde 40 küsur oyla iktidara gelmiş Adolf Hitler, iktidarını faşizm yolunda çok iyi yönlendirmiş, bunu dünyada 55 milyon insanın ölümüyle neticelendirmiştir” diye değerlendirdi ...


İstabulda LALE DEVRİ
İstanbul, nisanda açacak olan lalelerin yaratacağı renk cümbüşüne hazırlanıyor. İki ay sürecek ‘Lale Devri’ için İstanbul Büyükşehir Belediyesi, aralık ve ocakta 11 milyon lale dikimi yaptı. Lalelerin toplam maliyeti 3 milyon YTL’yi buldu. ( Çok manidar bir haber , Osmanlı'nın son dönemleriyle benzeşmesi açısından ... Yakında birileri o laleleri toplayıp çocukları için yemek pişirecek açlıktan !)


Spor da şüpheli ölüm
Samsun'un Bafra İlçesi'nde, bugün Bafra Belediyespor Kulübü tesislerinde teknik direktör Sedat Gezer ile kaleci antrenörü İsmail Kurt'un öldürülmesi, kulüp müdürü Ergin Özarslan'ın da ağır yaralanmasıyla ilgili polisin geniş çaplı soruşturması devam ediyor. ( Bahis sporu öldürdü ! )


Medya yıldızları ülke siyasetine damga vurmaya devam ediyor . İLGİNÇ
Aysun Kayacı
"Ben vergi veriyorum niye vergisini vermeyen, 'dağdaki çoban'la benim oyum eşit mesela. Niye? Hiç vergisini vermeyen biriyle niye benim oyum eşit. O benim kadar duyarlı benim kadar sorumluluk sahibi bir şekilde yaklaşıyor mu acaba?" sözleri gündemi çok meşgul etti .


( Bukadar net olmasada , şekilsel demokrasinin çöktüğünün kanıtıdır , ya herkesi eğiteceğiz ya da sistemin akışkanlığı için farklı yollar arayacağız , düşünün tembel aydınlar düşünün ! )


ERGENEKON DAVASI
Ergenekon soruşturması kapsamında aralarında İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, eski İstanbul Üniversitesi Rektörü Kemal Alemdaroğlu ve Cumhuriyet gazetesi imtiyaz sahibi İlhan Selçuk'un da olduğu 12 kişi gözaltına alındı.


Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Ergenekon Soruşturması ile ilgili olarak, "Yargı talimat almaz. Suçluyla, suçla mücadele eder. Bu tür işlerden siyasi sonuçlar çıkarmayı doğru bulmuyorum" dedi.


Şişli’deki Cumhuriyet Gazetesi önünde toplanan bir grup, gazetenin İmtiyaz Sahibi İlhan Selçuk’un, "Ergenekon Soruşturması" kapsamında gözaltına alınmasını protesto etti.


Cumhuriyet Gazetesi Başyazarı ve İmtiyaz Sahibi İlhan Selçuk’un gözaltına alınma gerekçesinin “Örgüte üye olmaksızın örgütün amaçlarını bilerek örgüt adına vazife yüklenmek" olduğu belirtildi.


ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras: İlhan Selçuk’un sabah 04.00’te evine baskın yaparcasına gözaltına alınması, gerekçesi ne olursa olsun, şekil açısından doğru değildir. İlhan Selçuk, Cumhuriyet Gazetesi’nin başındadır ve adresi bilinmektedir. Kaçma ya da delil karartma ihtimali yoktur. Basın mensuplarına yönelik gözdağı hedefli bu tür uygulamalar toplum vicdanında derin yaralar açmakta ve yargıya yönelik kaygıları artırmaktadır. Gözaltına alınan diğer kişiler de bilinen ve yasal olan kurumların temsilcileridir. Bu tür antidemokratik, gözdağcı tutumlar toplumda soru işaretleri yaratmıştır. Bir an önce açıklama yapılmalıdır.


Kamer Genç, "(Ergenekon soruşturması) diyorlar. Bunu açıklasınlar, ben milletvekili olarak bunun ne olduğunu bilmiyorum. Bunlar, hırsızlık, soygun, yoksa şeriatçı çete midir? Öğrenelim. Perinçek ve Selçuk’a karşı bu eylem, Türkiye’de şeriat darbesi yapmaya çalışan bir zihniyetin ayak sesleridir"


Radikal İslamcı çizgisiyle tanınan Anadolu’da Vakit gazetesi; Ergenekon operasyonu kapsamında 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in de ifadesine başvurulabileceğini yazdı. Gazetenin önde gelen köşe yazarlarından Abdurruhman Dilipak da “Erdoğan’ın önümüzdeki günlerde karşısındaki “derin yapıyı tasfiye etmezse” kendisinin “tasfiye olacağını” savundu.


İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin'in, yaptığı yazılı açıklama şöyle:
1- Doğu Perinçek, Mehmet Adnan Akfırat, Ferit İlsever ve Serhan Bolluk CMK'nın 100. maddesi kapsamında tutuklanmışlardır.
2- İlhan Selçuk ve Kemal Yalçın Alemdaroğlu, CMK'nın 109/1-3/A maddeleri kapsamında adli kontrol tedbiri ile nöbetçi mahkeme tarafından serbest bırakılmışlardır.
3- Yusuf Beşirlik, İbrahim Benli, Yusuf Tuncer, Aydın Gergin, Mahir Çayan Güngör ve Aydın Tokak soruyturmayı yürüten cumhuriyet savcıları tarafından ifadelerinin alınmasının ardından serbest bırakılmışlardır.


Ergenekon’la ilgili gelişmeleri değerlendiren CHP lideri Baykal ‘Medyanın bir kısmı TMSF’ye devredilmişti, bir kısmı da savcılığa devredilecek’ diye konuştu


Cumhuriyet Gazetesine Saldırı
Şişli Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sokak'ta bulunan Cumhuriyet Gazetesine 3 kişi tarafından molotof kokteyli atıldı. Molotof kokteylinin atılmasının ardından çıkan küçük çapta yangın gazetenin güvenlik görevlilerince söndürüldü.


Bir söz : "Yalancinin cezasi ,kimsenin kendisine inanmayisi degil kendisinin kimseye inanmayisidir." B. SHAW

TURIZM
Dünya Ekonomik Forumu’nun “Seyahat ve Turizm Rekabet Raporu 2008” yayınlandı. Türkiye, “Seyahat ve Turizm Rekabet Endeksi”nde 130 dünya ülkesi arasında ortalama 54’üncü oldu. Raporda Türkiye’nin turizmde zengin kültürel geçmişinin mirasından yararlandığı belirtilirken “Ancak güvenlik ve asayişe ilişkin kaygılar (özellikle terörizm ve yol güvenliği dolayısıyla 79’uncu sırada bulunmaktadır), sağlık ve hijyen (62’nci) ve kara ulaşım altyapısı yetersizlikleri dolayısıyla ülkenin genel seyahat ve turizmde rekabeti geride yer almaktadır. Ayrıca ülkenin doğal kaynaklarının korunmasına daha fazla öncelik verilmelidir” denildi.

EĞİTİM ve POLİTİKA
YÖK Genel Kurulu üyesi Prof. Dr. İsa Eşme, ilköğretim ve ortaöğretimin laik eksenden çıkarılma çabalarının arttığını savundu. Eşme, “Son 5 yılda 7 bin 758 din kültürü öğretmeni atanmıştır. Buna karşılık, atanan felsefe öğretmeni sayısı 546’dır” dedi.


Danıştay 8. Dairesi, "ilk ve ortaöğretim kurumlarında verilen din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin bu içeriği ile zorunlu tutulmasını hukuka aykırı" buldu

Memleketimden İnsan Manzaraları


ANTALYA'da bir mermer firmasında yöneticilik yapan 32 yaşındaki Mehmet Çobanoğlu, üzerinde ‘Şık p..enk’ anlamına gelen İngilizce ‘Mod pimp’ yazılı kazağı kendisine satan mağaza hakkında şikayetçi oldu ... ( Ne giydiğini bilecen arkadaş ! Millete kendini güldürmeyeceksin )


Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu-UNFPA ile Nüfusbilim Derneği’nin ortaklaşa yürüttüğü "Türkiye Gençlerde Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı Araştırması"nın sonuçlarına göre, her 3 kadından biri cinsel organlarının adlarını bilmezken, erkeklerin yarısı da gebeliğin hangi dönemde olacağından habersiz. Her üç gençten biri bebeğin anne karnında nerede büyüdüğünü bilmiyor



Dünyadan
Prens’in bombası
: Pens Harry Afganistan’ın Helmand bölgesinde bir Afganla çevirmen aracılığıyla konuşuyor. Prens, cephedeki koşulları anlatırken de “Orada ne yapmanız lazımsa yapıyorsunuz. Kendi yurttaşlarınızı korumak için mesela bomba atmanız gerekiyorsa atıyorsunuz. Bomba atmak hoş değil ama bazı hayatları kurtarmak için bunu yapmak şart” dedi.

Arabistan’da Kilise ! : Papa’nın Ortadoğu temsilcisi, İncil ve haçın yasak olduğu Suudi Arabistan’da kilise inşa edilmesi için Suudi yetkililerle görüşmeler yapıldığını duyurdu


Rusya, eski Sovyet cumhuriyetlerinden Ukrayna ile Gürcistan’ın NATO’ya katılmasının ilişkilerde çok ağır sonuçlara yol açacağı konusunda ABD’yi uyardı.


Türkiye, BM’nin bağımsız devlet veya bölge olarak tanıdığı 235 ülke arasında istikrar açısından 141. oldu. Jane’s Information Group adlı kuruluşça “Ülke riskleri” göz önüne alınarak hazırlanan listede 100 üzerinden 99 puan alan Vatikan, İsveç, Lüksemburg ilk sırayı paylaşırken Monako (98), Cebelitarık (98), San Marino (98), Liechtenstein (97), İngiltere (97), Hollanda (97) ve İrlanda (97) ilk 10’a girdi. 93 puan toplayan ABD 22. olabildi.


SAĞLIK
Yeni tehdit : Tıp alanında çok sayıda ödül sahibi İngiliz beyin cerrahı Prof. Vini Khurana, cep telefonlarının sigaradan da asbestten de daha zararlı olduğunu ve kansere yol açtığını öne sürdü.


Derleyen : Aylak Adam

Nisan 2008

Ayın Fotoğrafı : Küçük Dünya - Haydar Kurt


Fotoğrafa dair sanatçı Haydar Kurt'un notu : Efteni Gölü kuş gözlem kulesinde bu örümcek ağını bulup bana gösteren Erdinç ' e ve bu ağı ören örümcek kardeşe sevgilerle...





8 Nisan 2008 Salı

Medya - Başbakan Kavgaları ( Şubat 2008 )

Bu konu önemli ve içerisinde ileriye taşınacak çok önemli vurgular olduğu için bir derleme yaptık ...
Sonunda beklenen de oldu : Medya ve R.Tayyip Erdoğan Kapıştı
Başbakan 411 oyla kabul edilen anayasa değişkliğinden sonra türban konusunda bugüne kadar neredeyse kendizini kayıtsız şartsız destekleyen yada light muhalif çizgide giden özellikle Doğan Medya grubuna yönelik saldırıya geçice , maalesef bugüne kadar ki çizgisiyle hiçbir ciddi muhalefet yapmamış bu gruptan da sertliği ve cesareti başbakan kadar olmasada açıklamalar geldi ... Bence bu gelişme ülkedeki türban gerçeğinden daha ilginç ve önemli gelişmedir . Çıkar ilişkilerinin ipliğinin nasıl pazara çıktığının , türbanın nasıl bir sayasi ve toplumsal istismar aracı olduğunun kanıtıdır . Ne türbanı serbest bırakmaya çalışan özgürlük peşinde ciddi , nede güya şimdi laiklik kaygısı taşıyan sözde medya yaklaışmında çıkar çatışmalarından yoksun bir ciddiyettedir ( Aylak Yorum : Kimi yazarları tenzih ederek tabii ki. Ama birçok kör aydın etiketli yazarıda içine katarak . Ertuğrul Özkök ‘e de “ günaydın” diyerek ... Emin Çölaşan’ın “ Kovulduk Ey Halkım...” kitabını okumayan varsa şimdi bu konuda takılmışsa tam okuma zamanıdır . Patron Doğan ve işbirlikçi Özkök’ün samimiyetlerini daha net anlamak adına .) ,

Aşağıda bu polemiklerin bazı başlıkları yer alacaktır ... ( Aylak Yorum : Aydınlatıcı , ülkenin önünü açıcı bir gelişme yaratmasın dilerim . Ama medya grubunun cesareti ve çıkarlarından şüpheli olduğumu belirtmeliyim )

Tayyip Erdoğan’dan Türban sorunu ve Laiklik konusunda ürkeyi kaosa süreüklediğklerine karşı yapılan eleştirilere tepki ve suçlamalardan örnekler

R.T.E Konuşuyor , yani Başbakan
- Türkiye’de bir kaos ve tutarsızlık varsa o da bu başlıkları atanların kafasındadır. Derdiniz başka. Açık söyleyeyim aslında çıkarlarınızı tehlikede görüyorsunuz yoksa laikliği değil. Bu manşetler yalnızca çıkar kavganızı örtmek için bir maske. ( Basına vurgu var burada , Özelliklede ne olduysa bir anda karşı karşıya geldikleri Doğan Medya Grubuna )

- 411’i kaos olarak göstermek suretiyle, demokrasiyi yok farzedeceksin. Parlamentoda geçerli toplam oyun yüzde 80’i bu yasa değişikliğine evet diyor, sonra kalkıyor, yüzde 20’ye mahkûm ediyorsunuz. Aynı şekilde, bu ’evet’ diyenlerin arkasındaki yaklaşık toplumsal destek, yüzde 73’tür. Yüzde 27’ye bunu mahkûm etmek istiyorsunuz. Bunun demokratik ilkelerle uyumlu yanı olabilir mi? ( Tüm muhaliflere aba altından gösterilen bir sopa var , sayısal çoğunluğun hukuka üstünlüğü gibi bir dayatma algısı var )

- ’Diğerlerinin durumu ne olacak?’ Bugüne kadar ne oldu? ... hangi yaşam şekliniz değişti? Sizin istediğiniz düzen, demokrasi değil, düpe düz diktatoryal bir düzendir."

Bu açıklamalar üzerine Milliyet Başyazı yayınladı , Hüriyet’te Ertuğrul Özkök yazdı .

Milliyet başyazıdan alıntılar

...Seçim gecesi Türk halkına demokratik nezaket ve hoşgörü vaadinde bulunan Başbakan Erdoğan'la, dün kendisine muhalif sesler karşısında sert bir dille konuşan, esip gürleyen Başbakan Erdoğan arasında dağlar kadar fark vardır.Başbakan, farklı tercihleri, düşünceleri zenginlik olarak görmek bir yana, "yaygara" diye nitelendiriyor, susturmak gerektiğini düşünüyor.* * *Başbakan'ın dünkü grup konuşmasında ortaya attığı görüşlerin çok büyük bir bölümüyle mutabık olmadığımızı kayda geçirmek durumundayız. Şöyle ki; - Erdoğan'ın, Doğan Grubu'nu kategorik olarak CHP yanlısı bir çizgide nitelendirmesi gerçeği yansıtmıyor. Laik demokratik cumhuriyete bağlılık, Doğan Grubu'nun ve bu gazetenin duruşunun, dünya görüşünün en önemli unsurlarından biridir
- ...Buradaki çelişkiden olsa olsa Doğan Grubu'nun tarafsız çizgisinde yol aldığı sonucu çıkar.
- Grubumuzdaki gazetelerde yazan köşe yazarları, düşüncelerini istedikleri gibi ifade edebiliyorlar. İlginçtir ki, bu yazarların azımsanmayacak bir bölümü, türban yasağının kalkmasından yana tavır alıyor. Türban yasağının sürmesinden yana olanlar da var, eleştirenler de. Bu farklılıklar Doğan Grubu'na hâkim olan çoksesliliği gösteriyor.
(Aylak Yorum : DMG burada güzel yazıyorda ya Emin Çölaşan şimdi nerede ve niçin basından eli ayağı çekildiyi örtbas edemiyor ? ) * * *- Yayınların tehdit amacıyla yapıldığı yolundaki suçlamayı reddediyoruz. Türban konusunda yapılan yasal düzenlemenin Türkiye'yi bir gerilime soktuğu, üniversitelerin, baroların, iş dünyasının içinde büyük bölünmelere yol açtığı objektif bir olgudur. - Muhalif sesleri "çıkar kovalamakla" suçlayıp karalamak, çok klasik bir siyaset taktiğidir. Ne yazık ki, Başbakan bu klasik siyaset yöntemlerinin dışına çıkamıyor.
* * *... Herkes görüşlerini özgürce ifade edebilmelidir. Siyasal iktidar da demokratik sabır içinde bu konuda kendisine aykırı gelen düşüncelerin ifade edilmesine tahammül gösterebilmeyi öğrenmelidir. (Aylak Yorum : Burada Milliyet’e küçük bir saplama yapalım : Bugüne kadar bu konuda çıkış yapmayıp herşeyi sineye çekip şimdi bu talepte bulunmak bilmem sizi nekadar samimi kılıyor ?)
Türkiye, bu sorunu demokrasiden ve hukuk devletinden ödün vermeden, tümüyle sivil bir çerçeve içinde aşmak durumundadır. Dolayısıyla sivil çerçeveler içinde görüşlerin ifade edilmesinden rahatsızlık duymamak gerekir.
Son bir nokta, Sayın Başbakan'ın üslubunun AB'ye tam üye adayı bir ülkedeki siyasi tartışmalarda olmaması gereken bir sertlik dozu içermesidir. Kuşkusuz, AB liderlerinin de Sayın Başbakan'ın bu sert üslubunu yadırgayacaklarını düşünmek mümkündür. ( Aylak Adam : Milliyete bir çomak daha burada : Önce siz , özgür ,ilkeli ve çıkar çatışmalarından uzak gerçek bir medya ve gazete olup herzaman bu üsluplar karşında aynı ilkeli tavrınızı gösterinde sonra dışarılardan kendinize destek bulmaya çalışın .)
MİLLİYET

Hürriyet - Ertuğrul Özkök
Hürriyet - 13 Şubat
...
Ben kontrolden çıkmış öfkelerden korkarım. En büyük hatalar o ruh halinde yapılır.Tabii en büyük mantık hataları da...Basında türban kararını eleştirenlerin, "Menfaatleri tehlikede olduğu için" yazıldığını söylüyor.Sizce bunda bir mantık hatası yok mu?
(Aylak Yorum : Sizin için yok bence sayın Özkök ) Gazeteler sadece menfaatlerini düşünüyor olsa, hep iktidarların yanında yer alırlardı. ( Bknz : E.Özkök hakkında Emin Çölaşan’ ın kitabına ) Bazen şahsi menfaatler, ülke menfaatleri ile çelişir hale gelir. ( Aylak Yorum : Evet sizin için öyle olduğunu düşünüyorum ) Böyle durumlarda, gerçek gazetelerin tercih hakkı yoktur. Ülke menfaatine gördüğü tutumu benimser. ( Aylak Yorum : Evet Gazeteciler benimse , ama gazeteçiler gerçek gazeteciler , işbirlikçiler değil ..) Eğer cemaat gazetesi değilseniz, parti veya biat medyası değilseniz, ideolojik takıntınız yoksa böyle yaparsınız. (Aylak yorum : Doğru yolumlamışsınız , peki ya sizin temsil ettiğiniz gazeteci yaklaşımı bunun neresindendir .) Bu tercihi yapıp, hükümetle ters düşmeyi göze almanın elbette riski vardır. (Aylak Yorum : Afferin bak nasılda vicdanın etkisini red edemiyorsunuz) Hele hele karşınızda demokrasiyi, kontrolsüz çoğunluk olarak gören bir iktidar varsa korkmanız normaldir. ( Aylak Yorum : Günaydın !!! )...
Günlerdir tartıştığımız konu çok ciddidir. Ülkenin rejimini ilgilendirecek kadar ciddidir. Tartışmanın sancılı olması, sert geçmesi da normaldir. Hele hele bu konuyu bir Meclis oldu bittisine getirme politikası güdüyorsanız, bunlara da katlanacaksınız. (Aylak Yorum : Bu defa TÜNAYDIN !!!)
Başbakan "çoğunluk zorbalığı" ifademe çok kızmış. Bunu "edep dışı" bulmuş. Başbakan, demokrasiyi sadece çoğunluktan ibaret bir "İstediğimi yaparım" rejimi olarak görüyor. (Aylak AdaM : Bu defada İYİ AKŞAMLAR diyorum sayın Özkök !!!)Bense, çoğunluğun da yargı denetimine tabi olduğu bir rejimden söz ediyorum.Yoksa Türkiye için "hukuk devleti" deyimini kullanabilir miyiz? ( Aylak Yorum : Bu dediğinizin uğruna üstendiğiniz görev için ne yaptığınızı açıklarmısınız , yoksa tam tersinde mi davrandınız ?)...
Çoğunluk her istediğini yapabilecekse, parlamentoda muhalefete, basında eleştiriye ne gerek var? Dünkü o şiddetli belagatı gördükten sonra son sözüm şu olacak:Böyle öfkeli bir üslup, bu hal, bu eda beni artık gerçekten korkutuyor. Yani demokrasinin çoğunluk zorbalığına dönüşebileceğine bugün dünden daha çok inanıyorum. ( Aylak Yorum : O zaman son söz olarakta : GEÇMİŞ OLSUN sayın Özkök diyorum . Eminim ki bundan da hiç sorumluluk duymuyorsunuzdur siz ve patronlarınız ....! )

Basın örgüt ve temsilcilerden Başbakana tepkiler
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti
: Özgürlük sloganlarının atıldığı bugünlerde basının da özgür olması gerektiği de unutulmamalıdır. Özellikle çok seslilik konusunda 21. yüzyılın demokrasi anlayışına ters düşen bir yaklaşımı dile getirmenin Türkiye’ye yakışmadığına inandığımızı da belirtmek isteriz.
Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanı Nazmi Bilgin: Özgürlük ve demokrasi savunuculuğu yapan bir Başbakan’ın dayanaksız iddiaları yakışık almamıştır. Demokrasi dersi verme çabası içinde olanların, önce kendilerinin demokrasiye inanması lazımdır.
Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Ahmet Abakay: Topluma örnek olması gereken başbakanlar, ülke yöneticileri serinkanlı, ağırbaşlı olmakla, kışkırtıcı olmamakla yükümlüdürler. Sayın başbakan bu hırçınlığına gerekçe olarak, ‘ben ciğerimle konuşuyorum’ diyor. Sayın Başbakan ciğerinizle, böbreğinizle değil, aklınızla, mantığınızla konuşun. Bu sözler topluma kötü örnektir. Bunu duyan birileri çıkar, pazusuyla, bileğiyle, tekmesiyle konuşmaya kalkar. Tüm medyanın, basının sizi, iktidarınızı desteklemekle, şakşaklamakla yükümlü olduğunu sanmayın. Demokrasilerde medya iktidarları eleştirir, uyarır. Toplumda bir gerilim, bölünmüşlük varsa bu AKP iktidarının MHP ile birlikte getirdiği türban ile ilgili anayasa değişikliği nedeniyledir. Başbakanın tutumu nedeniyle de Türkiye’de hukukun üstünlüğü ağır zarar görmüş, hukuk devleti zedelenmiştir. Başbakan önce hukukun üstünlüğünü sağlamaya çalışmalı ondan sonra başkalarını eleştirmelidir. Ama ciğerleriyle değil, aklıyla, beyniyle, mantığıyla.”

2 Nisan 2008 Çarşamba

Aylak Adam Güncesi - 2 ( Şubat 2008 )

YOĞUN BİR GÜNDEM DAHA GERİDE KALDI , NOTLARIM ŞUNLAR ;


Tek Gündem TÜRBAN ! Başka derdimiz yok ya !

TBMM Anayasa Komisyonunda görüşülen, başörtüsünün yüksek öğretimde serbest bırakılmasını içeren Anayasa değişikliği teklifi kabul edildi. (1 şubat)


Türban yasağını kaldıran uygulamanın TBMM'den geçmesinin ardından bazı öğrenciler Cumhurbaşkanı'nın onayını beklemeden okullarına koştu. Kocaeli, Çukurova ve Dicle Üniversiteleri öğrencilerin türbanla derse girmelerine izin verirken diğer rektörler yasağı devam ettirdi. AKP Grup Başkanvekili Bozdağ ise rektörlerin bu tavrını şöyle yorumladı: İster uygular ister yasayı beklerler.


Türban ve bilim adamı
SELÇUK Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Felsefesi Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Şahin Filiz, türbanın İslamda yeri olmadığını ve dinden sapma niteliği taşıdığını savundu. Doç. Dr. Filiz, “Siyasallaşan ve seçkinci bir kamusal dinsellik alanını gittikçe ötekiler aleyhine genişleten başörtüsü söylemi, İslam'ın ahlaki ve medeni özünü gölgelediği gibi, bugün tüm ABD, AB yanlısı ve küresel ılımlı İslam söyleminin yerli işbirlikçileri için, emperyalist ve mandacı tuzağın, halk yığınları nazarında meşruiyetini sağlayan İslami makyajla servis edilmesini de kolaylaştırmaktadır'' dedi.

Cumhuriyet mitinglerinin örgütleyicisi kadın dernekleri, bu kez de türban düzenlemesini protesto etmek için Anıtkabir'de... “2. ayın 2’sinde saat 2’de Anıtkabir’de'' sloganıyla duyurulan eylem, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ve Cumhuriyet Kadınları Derneği öncülüğünde düzenlendi. Eyleme 50’nin üzerinde sivil toplum örgütü de destek verdi. Eyleme katılan onbinlerce kadın Anıtkabir'e sığmadı. (2 şubat )


Ankara’da, çeşitli sivil toplum örgütlerince "başörtüsü yasağının kayıtsız şartsız kaldırılması" istemiyle eylem yapıldı.

İşte aydın(!) duyarlılığı !
Nobel edebiyat ödüllü yazar Orhan Pamuk, türban veya başörtüsünün bir köktendincilik göstergesi olarak algılanamayacağını söyleyerek, "Türbanın İslam kökten dinciliğiyle alakası yok. Bu, bir gelenektir. Tepeden çözümler dayatmak yanlıştır. Türkiye’nin asıl sorunları başka meselelerdir" dedi.


Üniversitelerde türban serbestisi sağlayacak anayasa değişikliği teklifi görüşme maratonu Meclis Genel Kurulu’nda tamamlandı. İlk turda 1’nci madde 401 oyla kabul edilirken, ikinci turda bu rakam 403’e yükseldi. Maddeler 403 oyla kabul edilirken, teklifin tümü üzerindeki oylamada 411 gibi rekor bir kabul oyu çıktı.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, türbanın yükseköğretimde serbest bırakılmasını içeren Anayasa’nın 10 ve 42. maddelerinde değişiklik öngören yasayı onayladı.(22 şubat )


Güneydoğu Meseleleri Bitmez !
Davada sansür
Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi tarafından tutuklanan 8 askerin yargılandığı davaya yayın yasağı konuldu.

DTP’den terörü siyasalıştırma çabaları
DTP'nin 28 ilden Şırnak'ta sınıra doğru düzenlediği yürüyüş Cudi ve Gabar'ın kesiştiği noktada son buldu. Aralarında milletvekillerinin de bulunduğu yaklaşık 3 bin DTP'li, sınır noktasında 30 çadır kurdu...(5 şubat)

Bülent Ersoy, sınır ötesi harekat için "Tamam vatan bölünmez ama göz göre göre bu çocukları bütün analar doğurup niye toprağa versinler? Başkalarının masa başı oyunları için ben evladımı harcamazdım" demişti. "Ben vatan haini değilim. İçim cayır cayır yandığı için o kelimeleri sarf ettim. Gerçek bir vatansever olarak köklü bir çözüm istiyorum. Daha önce de sağ-sol kavgası yüzünden evlatları toprağa vermedik mi? Yeter artık! Çözüm bu değil."

Bülent Ersoyu eleştiriken halkın tepkisinede bakalım
Şehit cenaze törenlinden ... Vatandaşlar, ikindi namazı için camiye girişinde Başbakan Erdoğan'ı "Tayyip oğlunu askere gönder" sloganı, "yuh" ve "ıslık" sesleriyle protesto etti. Erdoğan'a cami çıkışında da "Bu asker yatmadı, vatanını satmadı" sloganıyla tepki gösterildi


ŞIRNAK’ın Cizre İlçesi’nde dün teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın Kenya’da yakalanıp Türkiye’ye getirilişinin 9’uncu yıldönümü nedeniyle korsan gösteride çıkan olaylarda, başına taş isabet ederek ölen 15 yaşındaki Yahya Menekşe’nin bugünkü cenaze töreninde PKK yandaşları yine terör estirdi. İlçedeki açık işyerlerini taş ve sopalarla tahrip eden, camlarını kırıp sahiplerini döven saldırganlar, direkteki Türk bayrağını indirdi.


Kuzey Irak’a sınır ötesi kara harekatı başladı (21 Şubat gece yarısı )
Kuzey Irak'ta terör örgütü PKK'ya yönelik hava operasyonlarının ardından başlatılan kara harekatında . Askerlerimiz sınırın 25 km kadar içinde girdi.




DÜNYADAN
Dünyanın en büyük bilgisayar yazılımcısı Microsoft, İnternet arama operatörü Yahoo’yu satın almak için 44,6 milyar dolar teklif etti.

Almanyada YANGIN !
Almanya'nın Ludwigshafen kentinde çoğunluğu Türklerin yaşadığı binada 3 şubat 2008 günü çıkan yangında 9 kişi yaşamını yitirdi.

Din heryerde din
İsa heykeline yıldırım düştü, Hıristiyan alemi 'kötü işaret' diyerek kiliseye koştu. Brezilya Rio'daki dünyanın yedi harikasından biri olarak seçilen İsa heykeline yıldırım düştü, Hıristiyan alemi 'kötü işaret' diyerek kiliseye koştu.

Yeni bir devlet kuruldu : Kosova
Kosova Parlamentosu Sırbistan'dan bağımsızlığını ilan etti. Başbakan Haşim Taçi, yaptığı konuşmadan sonra bağımsızlık bildirgesini okudu.Taçi, "Halkımızın liderleri olarak bu bildirgeyle Kosova'yı bağımsız ve egemen bir devlet ilan ediyoruz" dedi. ( 17 Şubat 2008 )

Yıldız Savaşları denemesi mi ?
ABD Donanmasına ait bir gemiden fırlatılan füzenin, kontrolden çıkarak dünyaya doğru yol alan casus uyduyu başarıyla vurduğu bildirildi.

Erdoğan bence Sarkozy ile iyi anlaşacak
Fransız Cumhurbaşkanı bir fuarda insanların elini sıkıyor sıradan , bir vatandaş dokunma bana diye itiraz edince Sarkozy, "Çek arabanı dingil..." diye çıkışıyor.

Bir devrin sonu : CASTRO Küba Devlet Başkanlığını Bıraktı
Küba’nın 49 yıllık lideri Fidel Castro’nun emekliye ayrılmasından sonra yeni devlet başkanı Raul Castro oldu. 3 Haziran 1931 doğumlu Raul Castro, Küba rejiminin ikinci adamıydı. Che Guevara ile ağabeyi Fidel Castro’yu tanıştıran kişi olan Raul Castro, Küba direnişinde büyük rol aldı. Fidel Castro, 31 Temmuz 2006 tarihinde mide ve bağırsak yolundan ameliyat olduğunda yetkilerini geçici olarak ona devretti. Küba devrimi sürecinde Che Guevara ve ağabeyi Fidel Castro ile beraber "comandante" unvanına sahip 3 kişiden biri olan Raul Castro, Küba’daki 5 kahramandan biri.


Güney Kıbrıs’a komünist başkan
Kıbrıs Rum kesiminde 24 şubat’ta yapılan ve komünist AKEL partisi Genel Sekreteri Dimitris Hristofyas’ın kazandığı "başkanlık" seçimleri adanın geleceği için hareketli günlerin kanıtı olsa gerek .


TÜRKİYE’den


Şaka gibi
Sakarya'nın Pamukova ilçesi yakınlarında, 22 Temmuz 2004 tarihinde 41 kişinin öldüğü, 89 kişinin yaralandığı "hızlandırılmış tren kazası" davası sonuçlandı. Birinci makiniste 2 yıl 6 ay, ikinci makiniste 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Tren şefi Köksal Coşkun beraat etti.

Kuraklık için çözümler
Melen Çayı'ndan Ömerli Barajı'na getirilen suyu Avrupa Yakası'na taşımak için İstanbul Boğazı'na döşenen 1830 metre boyundaki boru hattının açılış töreni yapıldı.

AKP ve ALEVİ meselesi üzerine garip açılımlar
AKP’nin “Alevi Açılımı'na samimi bulmayan Aleviler, Kadıköy İskele Meydanı’nda “Öğretimize, Özgürlüğümüze, Onurumuza ve Geleceğimize Sahip Çıkıyoruz" mitingi düzenledi. (3 şubat )

Petrol ve Enerjide ulusal girişimler
Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) ile Karadeniz’de "derin deniz" petrol araması konusunda ayrı anlaşma imzalayan Brezilya’nın milli petrol şirketi Petroleo Brasileiro SA (Petrobras), Karadeniz’de çok zengin petrol ve doğal gaz rezervlerinin bulunduğu tahmin ediyor.

Memleket Gerçekleri
Türkiye’de 25-29 yaşlarındaki genç kızların üçte ikisinin "ev kızı" olduğu ortaya çıktı. TİSK araştırmasına göre 15-29 yaş grubu genç kızların yaklaşık yüzde 60’ı okumuyor, Türkiye’de 5.5 milyon genç kız evde oturuyor.

Çok güzel tepki
Rize Fenerbahçe maçı , yer Rize . Çaykur Rizesporlu oyuncu Cumhur'un, Selçuk'un yaptığı faulle yerde kalmasının ardından yan hakeme verdiği tepkiydi... Yan hakem oynayın diyince, Cumhur düştüğü yerde doğruldu ve alışık olduğumuzun dışında hakeme sözlü tepki vermek yerine göbek atmayı tercih etti.

Güleriz Ağlanacak halimize ( Çılgın bir trip )
Senegal bayrağına PKK operasyonu ! SENEGAL Cumhurbaşkanı Abdoulaye Wade’nin Ankara ziyaretinde yaşanan bir yanlış anlama Ankara polisini harekete geçirdi. Yollara asılan Senegal bayraklarını PKK’nın sözde bayrağına benzetince telsizler kilitlendi. Sabaha karşı ardı ardı ardına telsiz anonslarıyla “bulvarda malum bayrak'' uyarısı yapıldı. Ancak kısa süre sonra belediyeyle bağlantıya geçen polis gerçeği ortaya çıkardı. Sarı kırmızı yeşil renkli bayrakların “malum örgüte'' değil Senegal’e ait olduğu ortaya çıktı.

Arınç , Kamer Genç’e dayanamadı !
Eski Meclis Başkanı ve AKP Manisa Milletvekili Bülent Arınç, Meclis’te zaman kaybını önlemek amacıyla, kanun tasarı ve tekliflerinde “yürütme ve yürürlük" başlıklarıyla yer alan son iki maddenin çıkarılmasına ilişkin yasa teklifi hazırladı. Arınç’ın hazırladığı yasa teklifinin kabul edilmesi halinde, muhalefet milletvekilleri yasa tasarı ve teklifleri üzerindeki konuşma süreleri de kısalmış olacak. Teklifden en çok etkilenecek milletvekilleri arasında ise Tunceli Bağımsız Milletvekili Kamer Genç geliyor.

İşte Böyle ( Çok insani ve güzel bir yaklaşım , Çocukları kullananları şiddetle KINIYORUM!)
ADANA’nın Ceyhan İlçesi’nde, polis, çetebaşı Abdullah Öcalan’ın yakalanma yıldönümü nedeniyle çıkan olaylarda kendine taş atan çocukları, kek ve meyve suyu ikram edip durdurdu, ardından da öğle yemeğinde buluşup sinemaya götürdü.

Ne olduğunu anlamadık ama OLDU – 1 ! ( Vakıflar Kanunu )
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün onayladığı “Vakıflar Kanunu” yürürlüğe girdi. Kanunla, yabancılar Türkiye’de mütekabiliyet esasına göre yeni vakıf kurabilecek.

Ne olduğunu anlamadık ama OLDU – 2 ! (Tekel’de satıldı )
Tekel ihalesini BAT kazandı. 20 dakika içinde sonuçlanan ihalede diğer grupların çekilmesiyle en yüksek teklifi veren British American Tobacco 1.720 milyon dolar ile ihaleyi teknik olarak kazanan firma oldu.

Para Hırsı Ahlakı yendi
DURAL Havacılık Şirketi'nin sahibi olan ve özel bir havayolunda çalışan Kaptan Pilot Feyzi Altunbulak, Isparta'da 57 kişinin öldüğü uçağın enkazından bazı parçaların başka uçaklarda kullanılmak üzere söküldüğünü iddia etti.

Yabancılar Mülk satın alıyor
Yabancıların, 2003-2007’yi kapsayan son beş yıllık dönemde Türkiye’deki gayrimenkul alımlarının tutarının 10 milyar doları aştığı belirlendi.

FORBES’ın en zenginler sıralamasının Türkiye ayağı belirlendi. Listenin bu yılki galibi ise Çukurova Holding'in patronu Mehmet Emin Karamehmet oldu. 4.3 milyar dolarlık servetiyle 2007'nin galibi Karamehmet'i 4.1 milyar dolarla Enka'nın patronu Şarık Tara ve 4 milyar dolarla Fiba Holding'in sahibi Hüsnü Özyeğin izledi.


Eşcinseller, Anayasa'da eşitlik istiyor
Anayasa LGBTT (Lezbiyen, gay, biseksüel, travesti ve transeksül) Komisyonu, TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu’ya mektup göndererek, eşcinsellerin ayrımcılığa karşı Anayasal eşitlik istediğini bir kez daha ifade etti.

Buğday Fiyatı arttı
Dünya piyasasında buğday fiyatlarının 810 dolara kadar yükselmesi nedeniyle dünya buğday ekim alanlarının yüzde 2,6 oranında artarak 5,7 milyon hektara ulaşmasının beklendiği bildirildi.

Petrol Fiyatı arttı
Uluslararası piyasalarda petrol fiyatları, 101 doların üzerine çıktı



Derleyen : Aylak Adam

Mart 2008



Fotoğraf : Risk - © Haydar Kurt

11 Şubat 2008 Pazartesi

Aylak Adamın Güncesi - 1 (Ocak 2008 )


Önsöz

2008 Yılının bu ilk güncesinde ağırlıklı olarak ülke gündeminden soyutlanamayan “ türban”ın kanunlaştırılarak ülkenin tüm kurumlarında yasallaştırılma çabalarının sisyasi iktidar tarafından gerçekleştirilen çaba , eylem ve söylemleri ile , ona karşı olanların aynı şekildeki davranışları damgasını vurdu . Bu son derece tarihi ve kritik durum dolayısıyla ülkeyi bu konuya kilitledi . Bizde doğal olarak bu tarihi önemli bir not düşecek olayı aylık olarak tüm yönleriyle alıntılarla blogumuza ve geleceğe not düştük . Biliyoruz ki tarih ve yaşamın kendisi tüm olup biteni en doğru ve objektif biçimde değerlendirecektir.

Aylak Adam’ın kişisel kanaati , bu konunun din kisvesi altında tamamen siyasi amaçlarla kullanılması ve bunun bilinçli bir şekilde ülke gündemine ve insanların yaşamına sokulmasıdır . Bu günümüzün değil belkide son 50 yılda yaşananların bir sonucu olarak değerlendirilmelidir . Bu dönemde din- siyaset- özgürlükler içgeninde değerlendirilmesinde birtakım çağdaşlık ve özgürlük temellerinde değerlendirmeler yapan kimi aydınların bu konuda bilerek veya bilmeyerek olaya özgürlük gibi bir bakış açısıyla destek vermesi bence geleceğe dönük düşülecek en büyük nottur . Bu tuzak ve kullanılmışlık durumu beni en çok rahatsız eden noktadır . Ayrıca ilgili örtü barçasının islam dininde saçı ve başı o biçimde örtünmesi yönünde bir emir olarak yer aldığına dair islam bilimcileri tarafındanda net bir yorum olmadığıda anlaşılmaktadır .

Sonuç olarak bu gelişme son yıllarda başta ABD olmak üzeri dünya üzerinde artarak yükselen dinci ve milliyetçi siyasetin ve yönetim anlayışının topluma planlı bir şekilde dayatmasıdır . Aslında toplumun böyle bir sorunu yoktur ve binlerce yılda olmamıştır . İstatistiklerde bile önemli sorun sıralamsında şu günlerde dahi 9. , 10. sıralarda yer bulmaktadır.

Vakıflar yasası uyutmasımı bu gelişmeler yoksa ?
Gündemi bunlarla meşgul ederken , arka tarafta tartışılmadan yasalaşmaya doğru götürülen Vakıflar Kanunu ve Ekümenik Patrik çalışmaları ve AB’nin bu konudaki ısrarlı dayatmalarının arkasında nelerin yattığınıdan acaba biz vatandaşlar nekadar haberdarız . Kentsel dönüşüm projelerinde , Haliç’de , Fener’de Balat’da yapılan çalışmalar , Sulukulenin yıkılışının bile ardında acaba bu Türkiye’de yol bulmaya çalışan vakıfların ve vakıflar yasasının amaçlarının bir etkisi varmıdır ?

Cevap “ Örtün ey halkım, örtün sen , örtün ki , hiçbirşey görme duyma , uydurma bilgilerle , bilimden , akıldan uzaklaştırılarak , cehalet zincilerine tutsak ol , kaderci , teslimiyetçi ... Örtün sen halkım, örtün , uyu sen halkım uyu ... “ Bugün meydanlarda çıkan 3-5 kahramanında yakın gelecekte bulunup bulunmayacağıda şüpheli . Yinede şunu söyleyelim “ Sevgili Mustafa Kemal sen rahat uyu , bekçisiyiz CUMHURİYETİN !”


Aşağıda Ocak 2008 'e ait önemli olayların gündeme yansıyış biçiminde sıralamasını bulacaksınız . Ay, ay 2008 yılında bu tarihi gündemlerin takibini geleceğe not düşmeye devam edeceğiz .

Görüldüğü üzeri yine en büyük başlıklar, türban , terör , kısır iç politika , ekonomik kriz, küresel ısınma .

Önümüzdeki dönemde bir nükleer enerji tartışması bekliyorum ülkede , ayrıca YÖK’ün siyasallaşması ve dolayısyla bir YÖK ,üniversite krizi, siyasi iktidarın yargı üzerindeki yaklaşımları , ve siyasi futbol konusunun gündeme gelmesini bekliyorum . Umarım vakıflar yasası , Küresel Ekonomik kriz ve ısınma , ortadoğudaki savaş, enerji sorunları , bilim , sanat, ve sporda da başarılarla gündemimiz meşgul olur . Hiç sanmıyorum ama diliyorum .


Aylak Adam
10 Ocak 2008




Türban Krizi ve Türkiye’den Manzaralar

Tarihe not düşülecek ve geleceğimizi çok meşgul edecek önemli TÜRBAN açıklaması . Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’de başını örtenlere “başörtüsünü siyasi simge olarak kullanıyorsun" şeklinde baskılar yapıldığını söyleyerek “Velev ki bir siyasi simge olarak taktığını düşünün. Bir siyasi simge olarak takmayı suç kabul edebilir misiniz? Simgelere bir yasak getirebilir misiniz? Özgürlükler noktasında dünyanın neresinde böyle bir yasak var? Buradaki dert başka aslında. Biz bunu çok iyi biliyoruz. Bunu maalesef takdirde zorlanıyoruz" dedi.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, AKP’nin türbanı Anayasal güvence alınarak, kamusal alanda serbestlik kazandırmaya çalıştığını belirtti.

TBMM Başkanı Köksal Toptan, Anayasa çalışmasının türban noktasına indirgenmesinin kendisini rahatsız ettiğini belirterek, "Anayasa ile bana göre türban sorunu çözülmez. Anayasada, üniversitelerde türban serbesttir’ diye bir hüküm olmaz. O zaten Anayasa tekniğine de uymaz" dedi.

Özel bir televizyon kanalındaki programa konuk olan ve "Kadın olsaydım türban takardım" diyen ünlü modacı Cemil İpekçi, üniversitelerde türban serbest bırakılana kadar defile yapmayacağını açıkladı.

Prof. Dr.Baskın Oran, “Bu hem bir inanç simgesi hem siyasi simge. Yani bunun siyasi simge olduğunu herkes biliyor. Çocuk doğurmuş kadın bakire olur mu? Bu herkesin bildiği bir gerçektir. Ama böyle deyip bir neticeye varılmaz. Hizmet mi veriyor hizmet mi alıyor, ayrımını yapmak lazım. Benim kriterim budur ve son derece nettir" dedi.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, "Cumhuriyet’in temel ilkelerini, 85 yıllık kazanımlarını yok saymak, özgürlüğü çağdaşlaşma yerine dini esaslar çerçevesinde ele alarak etnik gruplara, mezheplere, ırkçılara haklar vermek olarak görmenin ve tartışmanın ülkeye yarar getirmeyeceği halkı önce bilinçlendirmeye, ayrıştırmaya sonra da çatışmaya götüreceği açıktır" dedi.

AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, "Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, Meclis'in yapacağı çalışmalara müdahale edemez" dedi.

Danıştay Anayasa’nın temel ve değişmez ilkelerine ve yargı kararlarına uygun davranılmamasının, Cumhuriyetin kazanımlarına aykırı olacağı belirtilerek, "Söz konusu girişimlerin eğitim kurumları ile sınırlı kalmayacağı ve sonuçta toplumsal barışı da zedeleyeceği kaygı ile izlenmektedir" denildi.

Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, anayasada türban ile ilgili yapılması düşünülen değişiklik ile ilgili “Devrim yasaları ile bağdaşmaz" açıklamasını yaptı.

--------------

Gündemdeki türban krizinin meclis gündemine geliş hikayesi
Ak Parti ile MHP arasındaki görüşmeler sonuçlandı; iki parti üniversitelerde sürdürülen başörtüsü yasağının kaldırılması konusunda vardıkları uzlaşmayı bir teklif paketine dönüştürüp imzaya açtılar. Buna göre anayasanın iki maddesiyle YÖK Yasası'nın geçici 17. maddesinde değişiklikler yapılacak ve başörtüsü/türban yasağı üniversitelerde sona erecek. (20 ocak)

AKP ile MHP arasındaki türban uzlaşması TBMM'ye gidiyor.
AKP ve MHP, türban yasağının kaldırılmasına yönelik düzenlemeye "yükseköğrenim" ifadesini ekleme kararı aldı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Bizim üniversite kapısındaki kızlarımızın mağduriyetini gidermekten başka bir amacımız yok'' dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, başörtüsü konusunun yükseköğrenimde yaşanan bir sorun olarak ortaya çıktığını, çözümün çerçevesinin de bununla sınırlı kalacağını söyledi. Bahçeli, başın nasıl bağlanacağını da açıkladı.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal türbanın siyasi amaçlarla dışarıdan Türkiye'ye dayatılan ''ithal'' bir kıyafet, yabancı bir üniforma olduğunu söyledi. Baykal düzenlemeyle türbanın devlet sisteminin içine doğru genişlemesinin önünün açıldığını öne sürdü.
------


Üniversitelerarası Kurul Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın, "türban tartışmalarına ilişkin anayasa değişikliği" konusunda, "Bu konudaki fikirlerimizi daha önce çok beyan ettik ve Anayasa değişikliği çalışmalarının laik Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin zedelenmeye çalışılması faaliyeti olarak yorumluyoruz" dedi.

Flash Tv'de Gece Hattı programını hazırlayıp sunan Gökhan Taşkın, türban tartışmalarına ilginç bir tepki gösterdi, canlı yayında başını örttü!

Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu , “ Anayasa’da laiklik maddesi kaldığı sürece yapılacak değişikliklerle türban sorunu çözülmez" dedi.

AK Parti ile MHP, yüksek öğretimde başörtüsünün serbest bırakılması için anayasanın 10. ve 42. maddeleri ile Yüksek Öğretim Yasası'nın ek 17. maddesinin değiştirilmesi konusunda mutabakata vardı. (28 Ocak )

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt türban konusunda açıklamalarda bulundu ve "Gündemimizde olan bir türban konusu var. Medyada ve kamuoyunda "Asker ne düşünüyor ?" deniyor. Şunu ifade edeyim Türk toplumunun bütün katmanlarında askerin düşüncesini bilmeyen yok. Bir şey söylememiz malumu ilandan öteye gitmez" dedi. (29 ocak)

Deniz Baykal "Bizim hukukun dışında hiçbir kurumdan bir bekleyişimiz yok, kimse gölge etmesin başka bir şey beklemiyoruz" dedi.
----------------------


Dinlerin kardeşliği
128 ülkeden çok sayıda Müslüman bilim ve din adamı, tarihi bir deklarasyona imza atarak Hıristiyanların Noel'ini ve yeni yılını kutladı. (1 ocak )

Doğa – Çevre
Perşembe ilçesinde hamsi avlamak için tekneyle denize açılan balıkçılar, domuz tuttu! Balıkçılar ağlarına takılanları yunus sürüsü sandı. Ancak balıkçılar, ağa takılanların karaya çıkmaya çalışan yaban domuzu sürüsü olduğunu görünce şaşkına döndü. ( 1 ocak)

Nihayet Kış geldi : Başkentte ve İstanbul'un yüksek kesimlerinde de kar yağışı etkili olmaya başladı. (Ocak )

Kuraklık şüphesi : İstanbul'da son yağışlardan sonra barajlardaki doluluk oranı yüzde 26'ya yükseldi. Ancak geçtiğimiz yıl ocak ayında doluluk yüzde 56 düzeyindeydi. İSKİ Genel Müdürü Mevlüt Vural, baharda yağış olmazsa yaz aylarında su sıkıntısı yaşanabileceğini söyledi

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, ABD'den kiraladığı uçakla ilk yağmur bombası denemesini çarşamba günü gerçekleştirdi. Yetkililer, yağmur bombasının tohumladığı bulutlardan baraj havzalarına yağış indiğini ve bunun olumlu sonuçlarının alındığını açıkladı. (27 Ocak)

Ekonomik Krizlere Merhaba Yılı
Küresel piyasalarda 2008 yılına ilişkin beklentiler karamsarlığa yol açıyor... ABD ekonomisinde ağır borç yükünden kaynaklanan sıkıntılar, Osmanlı İmaparatorluğu’nun 1870’li yıllada yaşadığı krize benzetildi. Harvard Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Niall Ferguson, Financial Times gazetesinde yayınlandığı “Amerika için bir Osmanlı uyarısı" başlıklı makalesinde gelecekteki tarihçilerin bu yılları, Osmanlı’nın 1870’li yıllarına benzer bir dönemeç olarak değerlendireceklerini öne sürdü. Kırım savaşının ertesinde Osmanlı İmparatorluğu ve idaresi altındaki Mısır’ın iç ve dış borçlarının büyük boyutlara ulaştığını, borç ödemelerinin Osmanlı İmparatorluğunun bütçesinde tüm harcamaların yarıdan fazlasına tırmandığını anımsatan Ferguson, bir borç krizinin kaçınılmaz hale gelmesiyle, Osmanlı İmparatorluğunun 1875 yılında iflasını ilan ettiğini kaydetti.

Türk Ekonomist Mehmet Öğütçü, 2008 yılı için karamsar konuştu. “Beklenmedik olumlu gelişmeler yaşanmazsa dünya ekonomisi 2008’de geçen yılı mumla arayabilir" dedi.Yavaşlayacak büyümeyi yeniden canlandıracak başlıca motorların Çin, Hindistan ve diğer yükselmekte olan ekonomiler olacağını ifade eden Öğütçü, geçmişte ABD, Batı Avrupa ve Japonya öncülüğündeki küresel canlanma efsanesinin artık geride kaldığını söyledi.

Merkez Bankası Taşınma Krizi : Başbakan Erdoğan, Merkez Bankası’nın İstanbul’a taşınıp taşınmayacağı ile ilgili soru üzerine, "(Merkez Bankası, Ziraat, Halkbankası, Vakıfbank) hepsi de İstanbul’a taşınacak. Bu konuda kararımızı verdik. Hatta yerleri de belirlenmiştir. Bunu hiç kimseye de soracak değiliz" dedi.

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Merkez Bankasının İstanbul’a taşınması konusunda "Taşıyacağız, lami cimi yok bu işin. BDDK da, SPK da taşınacak, finansal merkez orası" dedi.
Yeni yılla birlikte gıda ürünlerindeki KDV'nin, yüzde 18'den yüzde 8'e indirildi .

İstanbul’da 2007’de, yeni kurulan yabancı ortaklı firma sayısı 2006 yılına oranla yüzde 31,46 arttı. Yabancı sermaye değerindeki artış ise YTL bazında yüzde 90,57 olarak gerçekleşti. Sermaye dağılımında ilk sırayı Hollanda aldı. Bu ülkeyi Irak, Fransa, Kore ve Almanya izledi.


Türkiye’den Manzaralar
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, boşanma davası açtığı eşine ilişkin yakın çevresine “Eşim kız değil. Benimle evlenmeden başkasıyla ilişkiye girmiş" diyen kocanın tazminat ödemesi gerektiğine karar verdi.

Aksaray’ın Gülağaç ilçesine bağlı Sofular beldesinde 12 yaşındaki bir kızın evlendirilmesi jandarmanın düğüne müdahalesi ile önlendi.

Malatya’da kaldırıldığı hastanede hamile olduğu anlaşılan 12 yaşındaki çocuk, kız bebek dünyaya getirdi.

Nevşehir'de uğradığı tecavüz sonucu hamile kalan ve yetiştirme yurduna yerleştirilen B.Ç., 18 yaşında olduğu için yurttan çıkıp, sürekli dayak yediğini iddia ettiği baba evine de dönemeyince, çareyi Konya Kadın Sığınma Evi'ne yerleşmekte buldu.

Erzurum'un Taşmağazalar semtindeki Şafiler Camii'nde öğle namazı kılarken kalp krizi geçiren 70 yaşındaki Hilmi Gürsoy, hayatını kaybetti. Farz namazının 3'üncü rekatı kılınırken yere yığılan Gürsoy için 4'üncü rekat bittikten sonra sağlık ekibi çağrılması, tartışma yarattı.( 28 ocak )

Mersin Üniversitesi (ME.Ü.) Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nün ‘Yeni Yıl Karma Sergisi’nde yer alan 5 nü tabloya bıçaklı saldırıda bulunuldu. (1 ocak )

Susurluk’un kardeşi oldu : Ergenekon Çetesi
Ümraniye'de ele geçirilen patlayıcılarla ilgili soruşturma kapsamında mahkemeye sevk edilen 9 kişiden 8'i tutuklandı.Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesinde nöbetçi mahkeme tarafından sorgulanan 9 kişiden, emekli Tuğgeneral Veli Küçük, Kuvayı Milliye Derneği Genel Başkanı emekli Kurmay Albay Mehmet Fikri Karadağ, ''Susurluk Davası'' hükümlüsü Sami Hoştan, avukat Kemal Kerinçsiz, Türk Ortodoks Patrikhanesi Basın ve Halkla İlişkiler Sözcüsü Sevgi Erenerol, Hüseyin Görüm, Hüseyin Gazi Oğuz ve Oğuz Alparslan Abdülkadir tutuklandı.


Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), Türkiye’nin son 10 yılda işsizlik artışı oranlarına bakıldığında dünya ikincisi olduğunu belirledi. (26 ocak)

Demiryolları ne durumda
PAMUKKALE Ekspresi, Kütahya yakınlarında raydan çıkarak devrildi. Devrilen trenin 5 vagonunda bulunan yaklaşık 450 yolcudan 9'u yaşamını yitirdi, 30 yolcu yaralandı. (27 Ocak )

Terör
Büyük toplumsal infiial : DİYARBAKIR’da akşam saatlerinde yeniden PKK terörü. Teröristler önceden patlayıcı yükleyip caddeye park ettikleri aracı, öğrencileri taşıyan askeri servis aracı geçerken uzaktan kumandayla infilak ettirdi. Şiddetli patlamayla ortalık cehenneme dönerken, patlamada 5 kişinin öldüğü 52 kişininde yaralandığı bildirildi. (3 ocak ). Örgüt mensubu eylemciler kısa süre sonra yakalandı ve suçlarını itiraf ettiler . Bu olayın toplumun her kesiminde terör konusunda büyük yankıları oldu .

Genelkurmay Başkanlığı, K.Irak'taki terörist gruba yönelik olarak düzenlenen hava operasyonunun video görüntülerine yayımladı.

İngiliz yayın kuruluşu BBC, Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) Partisi tarafından finanse edilen ASO gazetesine dayandırarak verdiği haberde, Türkiye'nin bir Avrupa kentinde PKK ile masaya oturacağını ileri sürdü.
Kenya da terör : İnsan hakları örgütleri, Kenya’da devlet başkanı seçimlerinden sonra çıkan şiddet olaylarında 300’den fazla kişinin öldüğünü bildirdi

DTP Grup Başkanı Ahmet Türk, sahte rapor alarak askerlik yapmadığı iddiasıyla tutuklanan DTP Genel Başkan Nurettin Demirtaş'ın durumunu AİHM'ye taşıyacaklarını belirtti.

KUZEY Irak’'aki bölgesel Kürt yönetiminin lideri Mesut Barzani, “Türkiye’nin terörist olarak gördüğü her grubu terörist grup olarak kabul etmek mecburiyetinde değiliz'' dedi.

PARTİSİNİN Diyarbakır oloğünüstü İl Kongresi'ne katılan DTP Genel Başkan Yardımcısı ve Mardin Milletvekili Emine Ayna, “ABD’nin Orta Doğu Projesine alternatif olarak, ben Sayın Abdulhah Öcalan’ın Demokratik Konfederalizm önerisini önemsiyorum. Bunu tartışmaya açmamız ve konuşmamız gerekir'' dedi. (27 ocak )

Sağlık
Fransa Sağlık Bakanlığı, tehlikeli olduğu bilimsel olarak kanıtlanmış olmasa da, cep telefonlarının başta çocuklar tarafından olmak üzere aşırı kullanılmaması konusunda uyardı. (Ocak 3)

Dünyanın en ünlü küreselleşme karşıtlarından çiftçi Jose Bove'nin 8 günlük açlık grevi işe yaradı; Fransa'da genetiği değiştirilmiş mısır ekimi durdu!

ABD başkanlık seçimleri
Çekişmeli geçmesi beklenen ABD seçimleri süprizli bir başlangıçla hem adayları hem de tüm dünyayı şaşırttı. ABD’de başkanlık yarışının ilk ön seçiminden Demokrat Parti’den siyahi aday Barack Obama birinci çıktı. Hilary Clincton ile muhtmele ABD başkanlığı için yarışı ABD’nin en önemli gündem madderinden biri bu ay.Bakalım dünyanın geleceğinde hangisinin damgası olacak .

Tarihe bir not .
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı şehitler için "kelle", Abdullah Öcalan için "sayın" dediği gerekçesiyle 3 kuruş tazminat ödemeye mahkûm eden Kartal 2. Sulh Hukuk Mahkemesi, gerekçeli kararında, "şehitlere 'kelle' denilmesinin bir dil sürçmesi olarak kabul edilemeyeceğini, bunun toplumda infiale yol açtığını bildirdi.

Erdoğan'ın 14 Ocak 2000'de Avustralya'nın SBS radyosuna verdiği ve suça konu olan röportajın CD çözümüne de şöyle yer veriliyor: "... Şimdi ben buradan Sayın Öcalan'ın durumuna gelmek istiyorum. Bir şey söyleyeyim. Siz köpeklerin çektiği kızaklar üzerinde hamile kadınların taşındığı bir doğuda, güneydoğuda o insanları inandıramazsınız. Kaldı ki ben şunu söyleyeyim. Arkadaşımız Suudi Arabistan'dan şuradan buradan tabirler kullanıyor. Benim 4.5 - 5 yıllık, eğer yönetimimi takip etmiş olsaydı, böyle bir korkunun izlerinin dahi olmadığı görülürdü. Bir diğeri de Sayın Öcalan düşüncelerinden değil, şu anda almış olduğu kellelerin hesabını veriyor. Bense düşüncemden dolayı dört ay hapis yattım. Aramızdaki fark çok büyük..."

Bilim – Teknoloji
Google, 2007’de en çok indekslenen Türkçe siteleri belirledi. İlk 3 şöye : Azbuz.com: 2.660.000. Blogcu.com: 1.870.000. Gittigidiyor.com: 1.810.000.

Macar bilim insanları, köpek havlamalarını tercüme eden bir bilgisayar programı geliştirdiler.

Kültür – Sanat
AKP hükümeti döneminde Türkiye’de sanat ve sanatçıya hoşgörünün azaldığını yazan The Economist dergisi, örnek olarak da kadın kıyafetleri giyen ve jilet gibi keskin, acımasız diliyle milyonlarca Türk’ün beğenisini kazanan ‘Huysuz Virjin’i gösterdi.Dünyaca ünlü piyanist Fazıl Say’ın geçen ay yaptığı açıklamaları da hatırlatan dergi, piyanistin sanatsal özgürlük hakkındaki AKP hükümetini eleştirdiğini ve özgürlüklerin yok olduğu yolundaki endişelerini dile getirdiğini yazdı.

Piyanist ve besteci Tuluyhan Uğurlu, piyanist Fazıl Say’ın bir Alman gazetesine yaptığı açıklamalarla ilgili olarak, "Mezopotamya toprakları, özellikle bu topraklar, dünyanın en zengin uygarlıklarının topraklarıdır. Dolayısıyla buradan giden kaybeder. Buradan Avrupa’ya gitmek, tabiri caizse attan inip eşeğe binmek gibidir, hatta eşek bile değildir" dedi.



Siyaset Ayak Oyunları
Başbakan Recep Tayip Erdoğan, Alevilerin Cem Evleri’nin ibadethane olarak kabul edilmesine ilişkin şu ana kadar kendisine ulaşan bir talep olmadığını belirterek, “Anasayal yasalar içerisinde yapılacak bir şey varsa, bunlar içinde gerekli adımları atarız" dedi.

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Başkanı Kazım Genç, Erdoğan’ın sözlerinin gerçeği yansıtmadığını belirtirken, Sultanbeyli’de kendi arsaları üzerine yapmak istedikleri Cemevi’ne bizzat AKP’li belediyenin izin vermediğini hatırlattı.

Hemen ardından bir haber : Ankara 6. İdare Mahkemesi Cemevlerinin ibadethane sayılması, bütçeden pay ve Diyanet'ten kadro talepleriyle Cem Vakfı'nın açtığı dava, mevzuata göre bu isteklerin karşılanamayacağı belirtilerek açılan davayı reddedildi


CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, "Türkiye Cumhuriyeti, bizim anlayışımıza göre bir ırk, kan, kafatası cumhuriyeti değildir. Türkiye Cumhuriyeti bir siyasi bilinç cumhuriyetidir" dedi.

AKP'nin organize ettiği yemeğe katılan Aleviler, iftar için "Cumhuriyet tarihinde bir ilk. Bize ışık tuttu" dedi. Yemeğe katılmayan Alevi örgütleri ise "Şovla başlayan yemek tam bir fiyasko" yorumunu yaptı.

Sol’da blok önerisi
ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras, AKP'ye karşı sol blok önerdi "Cumhuriyetin yüzüncü yılına, Türkiye’nin her bir yanında sol bir iktidarla girmek istiyorsak doğrudan demokrasiyi işletmemiz gerekiyor" dedi ve

Yeni parti mi ?
BİZ Kaç Kişiyiz Hareketi’nin önderliğini yapan gazeteci Tuncay Özkan, gelecek Nisan ayında gerçekleştirilecek CHP kurultayını beklediklerini, yönetimde revizyon olmadığı takdirde parti kuracaklarını söyledi.



Küresel Ayak Oyunları

ABD, İran'a, Hürmüz Boğazı'ndaki gerginlikle ilgili protesto notası gönderdi.

Amerikan dergisi 'The Atlantic Monthly', Ocak-Şubat sayısında Irak'ı parçaladı, Türkiye'nin Doğu Karadeniz sınırına kadar uzanan bir Kürdistan haritası çizdi

Akıllıca
İngiliz hükümetinin, Müslümanları kızdırmamak ve teröristlerin dini inançları uğruna savaştıkları izlenimi vermemek için "İslami terör" yerine "İslam karşıtı eylem" tabirini kullanma kararı aldığı bildirildi.

Büyük Plan
Yunan Dışıişleri bakanı Bakoyanni, "Türkiye, Avrupalı Türkiye için en iyi büyükelçinin İstanbul'un (ekümenik) Ortodoks patriği olduğunun farkına varmalı" dedi . Not: Vakıflar yasası türban gündemi ile tartışılmadan yangından mal kaçırır gibi geçirilmeye çalışılıyor , Ekümenik patriklik vb şeyler hepsiyle bağlantılı ve AB’nin dayatmasına hükümet sonucu nereye varacağını tartışıp ölçüp biçmeden tehlikeli sularda yüzüyor DİKKAT !

İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, ''siyonist rejimin sonunun geldiğini ve İsrail'in er ya da geç yok olacağını'' söyledi.


Dünya Çalışma Örgütü'nün (ILO), Davos Toplantıları'ndan bir gün önce yayınladığı raporda, 2008'in kriz yılı olacağı belirtiliyor. Raporda, 2008 yılının ekonomik olarak zor bir yıl olacağı belirtilirken, dünya genelinde 5 milyon çalışanın işsiz kalacağı kaydediliyor.


Yaşam

Tarihi Karar
TÜTÜN mamullerinin zararlarının önlenmesine dair yasanın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün onayından sonra yürürlüğe girdi . Kahvehane , birane , pub vb. Yerlerde uygulama 18 ay sonra başlayacak .

Bedavadan yaşıyoruz!
İstanbul Davutpaşa'da 20 kişinin öldüğü olayda 7-8 vatandaşın ilk patlamada çıkan yangını izlerken meydana gelen ikinci bir patlamanın etkisiyle öldükleri açıklandı. Olay yerinde incelemelerde bulunan İstanbul Valisi Muammer Güler, patlamanın, "maytap, meşale ve havai fişek" ile ilgili olduğunun kesinleştiğini bildirdi.

Everest'e ilk çıkan dağcı olan Yeni Zelandalı Sir Edmund Hillary (88) yaşamını kaybetti.



Derleme, düzenleme : Aylak Adam 2008 Bloğu

10 Şubat 2008


Bir Fotoğraf : Merdiven - Haydar Kurt

Türkiye'de yaşam insanı çok yorar merdivenleri çıkarken her adımda bu ülkede yaşamanın ağırlığını hissedersiniz . Ağır , yavaş ve yıpranmış ...